ARSIZ YALNIZLIĞIM
Iskalamışken zamanı
Bir adım ötede nöbette ölüm Eşliğinde o ağlaşımlarının hüznün Karmaşık bir kâğıt yığını üzeri örtülü Gel-geç tüm duygular Bir bir ayıklarken çer çöpü. Ne yanılgı ne tek bir yenilgi Kurak yüreklerin çektiği o garip sızı. Tınısı ve ahenksiz dansı süregelirken Tutmuş işte hüzün bir elinden Hep aynı şarkı dimağa sızmış Nakaratı ezberde Günbegün değişmez o nüans Hoyrat, çetrefilli alabildiğine Yoksul gecelerdir nöbetlediğin son durak. Aykırı sevdalar meyletmiş biteviye Yamalı bulutlar damlarken ölesiye Yalanın rengi, yüreğin isi Devşirme yalnızlık Eksilirken gün ve gece… Sığınmak yeri geldi mi sınanmak Karda kışta bir sabah vakti Varlıkta yoklukta el vermişken umutlara Adsız şehirlerin saklı düşleri. Yılgısı yer etmiş bir kere Suspus ve o tedirgin varlığım Sanısı, yankısı gizil sitemlerin Güvercin kanatlarında saklı yarınlar Sürgün olduğum arsız yalnızlığım. |
Özlem Demirkaya &*.*&