Kağıtları Boğarak Yazmak
Kelimelerle boğulası vardı bu gece kağıtların.
Senin ellerinden tutup intihar edeleri vardı. Sehere başkaldırarak seni istediler dua dua, ayet ayet. Yazdım bende ne istedilerse; Sana bulanarak, birazda sana bulayarak Yağmuru yazdım kuru gecelerde. Bakmadan da görebildiğim Yüreğinin karşı konulmaz çekiciliğini yazdım. Öyle süslü püslü şeyler değil; Yalın, sade, anlaşılır yani birazda tezadı yüreğimin. Yazdıkça ölü birkaç kelime buldum içimde bana ait, eskiye dair. Yıkadım gönlümün musallasında, Kefenledim pirüpak birkaç beyaz cümleyle Ve cenaze namazlarını kılarak gömdüm derine, Artık ruhlarını benden uzakta teslim etsinler diye. Seninle doğan, Kulaklarına ezanla ismini üflediğim kelimelere ihanet olmasın diye. Besmelesiz başlayıp şükürsüz son buldular diye. Oysa sen başlı başına bir Besmele huzurusun içimde Ve şükür seninle taşındı dilime. Ötesini öteledim, Berisini beriledim. Ben kendimi seninle sende şim’diledim. Uykumu yatağımda bırakarak Huzurla kıldığım sabah namazlarına serpiliveriyorsun. Her gittiğimde yüzümü bıraktığım secdede Rabbim’e, Kıyamda kalbimin üstünde bağladığım ellerimle sana yakın oluyorum. Hava aydınlanmaya yüz tutmuş, Odam loş bir aydınlıkta Ve hatıralarının bıraktığı gül kokuları dolaşıyor odamda. Kelimelerle boğulası vardı bu gece kağıtların. Senin ellerinden tutup intihar edeleri vardı. Benimse kollarında ölesim, Kalbinden diline dökülesim Ve sağır kağıtlarda çığlık çığlığa sana seslenesim vardı. Kırmadım kağıtları, seni yazdım. Topraktan kokular canlandırarak yağmur yağdı. Zaten ben seni ne zaman kağıtları boğarak yazsam Hep yağmur yağardı… yurtsuz |
Çok güzeldi, tebrik ediyorum
Saygılar