SABAHKırıyorum kimsesizliğimi söz yaşımla, ve hiç bir kitap yazmıyor ayrılığın kutsallığını Nasılım diye sorarsan velhasıl; Sadece biraz deliyim, Sadece çok aşık ... .../ Yağlı ilmek gibi kader boynumda Aklımda yüzünle vardım sabaha Eskimiş bir resim ile koynumda Ayrılık sözünle vardım sabaha Unuttum kendimi sende kalmışım Tatlı bir düş sayıp hayra yormuşum Zamansız açılmış, erken solmuşum Bağrımda sızınla vardım sabaha Söz etmesen bile gördüğüm yeter Feleğin göğsüme hançeri batar Teni yakan aşkın solumda yatar O küskün yüzünle vardım sabaha Miyadım tükendi,aklı yitirdim Kendi hayatımı, kendim bitirdim Sana kucak kucak şiir getirdim Kalbimde izinle vardım sabaha Ay kanar olmuştu, yıldızlar kayıp Pes etmek ne büyük, ne ağır ayıp Seni şu gönlüme ebedi sayıp Üstümde tozunla vardım sabaha Ardında kalmışım yoksun ve yitik Umudum kesilmiş, dermanım bitik Yokluğun canıma kömürden katık İçimde közünle vardım sabaha Mağrur gör bağışla,olamam sensiz Sen nasıl yaşarsın orada bensiz Ayrılık şurubu içtik nedensiz Dudakta tuzunla vardım sabaha Gülşah Gayret Tekirdağ _ |