ON YEDİ YAPRAKÇocuktu henüz yapabileceği en büyük çirkinlik yüzünü pencereye yaslayıp çirkin olmaktı… Erdal, kuruyan ve çürümeye yüz tutmuş yaprakları gördüğünde üzülür kıyamazdı ezmeye.. O’nu bir yaprak gibi ezdiler oysa henüz on yediydi yazılan şarkıların söylenemeyişi ya da bir gitarın kırılmış telleri gibi emanet çocukluğu celladın eline verildi oyun çağında yaşıtları sevinçten dans ederken ölüm dansına sürüklendi gençliği darağacına yetmeyen boyu hala on yediydi infazına karar verenler "mühim değil büyütürüz yaşını"dediler ve çoktan unuttular ismini oysa Erdal, her baharın on yedisinde karanlığa inat büyümekte bir daha bir daha... ... ERDAL EREN’E ... Meltem KINIC Şiirime ses olan Hasan Karaşahin abime Destegiyle yanımda olan Mine Gültepe ablama sonsuz teşekkürlerimle... |