Münzevi
Bak!
Bir Delikanlı kayboluyor, Her gün, her gece. Boşuna mı onca yıldız Boşuna?... Bak kayıyor biri, Gökyüzünün yanağında, Sanki bir damla. Tek kişilik oyunda, yardımcı karakter, Bırakıp emelini ellere, Yürür gider, Puslu uzaklara, Gönüllü yalnızlıklara. Sokaklar yataklık ediyor hüznüne. Külü ateş artık yakar mı? Bir köprü kurmuş, İki cihan arasına, Canlı mı, ölümü belli değil. Gözünde yaş, Yüzünde gülümseyiş. Giderken, Mektebim, dedi gözleri. Şair mi, deli mi belli değil. Sanki gamlı bir şarkı söyler konuşmaları, Hicran ile bezenmiş ömrü, Hüzün ile süslenmiş yüzü, Istıraptır kalpte meramı, Ödüllü mü, cezalı mı belli değil. Tükürecekti yüzüne ihanetin, Belki pişmandır, dedi. Tutup alnından öptü. Derviş mi, yanlış mı belli değil. Belli olan bir şey vardı, Bir şey; Nerelisin? Denildi. Ben Sevdalıyım, dedi. Gülüşü, ağlayışı, Seçilmez bir haldeydi. Ayrılırken, Sevdiğine Merhaba, dedi. Kavuşuyor mu, kopuyor mu belli değil. Sefa MERT |