Can Dostum Murat Aydın
Can dostum Murat Aydın.
Gönül penceresini açtı da, İçeriye temiz ezan girdi. Kalbindeki taşı, O ilahi cerraha aldırdı da, Kindarlık sancısı öldü. Ağlama duvarı, gaddarlık çağının. Yirmi dört saat açık kalbi. Her yeni hastada inler ya acil servis kapısı, Öyle merhametli. Geri çekilme emri verir öfkelerine, Yangına köpükle gider. Hiç bitmez affetme kampanyası, Başı öne eğik sanki yasta gibi, Kibir bayrağını yarıya indirmiş gibi. Ahretlik, bak sınırı aştı denli tavırların, İyi huylarını kınarım, Ki benim de başıma gelsin diye. Can dostum Murat Aydın. Tecrübesi yaşından zengin. Anıların açılan sandık sayısının, Resmi olmayan sonuçlarına göre, Aldığı doğru kararlar önde. Kollarının altında yoktur haytalığı, Değer üretir, işte budur yiğitliği. Ve fakat O da bir insandır nihayetinde, Anlam bütünlüğü olmayan hayaller kurar ara sıra, Ömrünün teneffüslerinde. Can dostum Murat Aydın. Layıkıyla yerine getirmekte ömür ödevini. Günde beş vakit parfümünü sürünür ruhunun. Kanı kaynamıyor şu kirli dolaşımına hayatın. Şeytanı gözünden vurur ünlem işaretinin kurşunu. Allah aşkının sarhoşu, kâinat kafasının uydusu. Zaman, saniye saniye alacaklarını tahsil etmekte. Bilinmez kalbi ne zamana kurulu. Bir gün hücre hapsinden kurtulacak ruhu. Ödünü iman fünyesiyle patlatıp, Etkisiz hale getirebilmişti. Hep hazır bu dünyadan gideceği güne. Kendini bekleme salonunda mülakat saatini gözetmekte. |