ACILARA İnat
Ne yorgunlukları var ne dargınlıkları,
Güllük gülistanlıktı dünya onlar için, Şaşıp kalıyorum bugünümüzde ki , Dert küpü olmuş insanları görünce. Ayşe teyzenin çamaşır makinası mı vardı ? Eli ile yıkıyordu bütün çamaşırlarını, Parmaklarının uçları mor olurdu, Tırnaklarını ojeli sanırdı görenler, Küçücük çapasıyla kazardı koca bahçeyi, Nasır tutardı elleri fakat, Yinede şikayet etmezdi kimseye, Kahkahalar atardı dostların görünce, Nasıl sevinirdi ? Tenceresinde akşam yetecek kadar yemeği pişince, Ailece huzur içindeydiler Rıza amca ya ne demeli, Nede güzel hatır gönül sorar dı, Ağzından düşürmezdi Allah kelamını, Dualarını esirgemezdi güler yüzlü ton ton amca, Arabası yoktu ama, Toz kondurmazdı yaşına başına Yokuşları çıkardı kimseye mihnet etmeden Tükenmezdi enerjisi Yaşlılığına rağmen. Oğulları Osman’a ne demeli ? Cebinde çay parası olmadan, Gururla dolaşırdı mahallede, Okuma yazma bilmezdi ama, Ayakkabı boyayıp evini geçindirirdi, Ekmeğini taştan çıkartırdı, Bir tas sıcak çorbayla doyardı karnı, Sırtında eski ceketi,altında yamalı pantolonu, Yırtık ayakkabılarıyla kimseye imrenmeden Mutluydu yarınlara umutla bakarak yaşardı, Bütün acılara inat Yıldız Özcan |
SİTEM ETMEMELİ, HÜZNE DÜŞEREK
BAZEN MUTLULUKLAR, GÖZ YAŞI OLUR
AĞLAMAKTAN KORKMA, GÜLÜNCEYE DEK..İLK VE SON
DİYEREK: TEBRİKLERİMİ GÖNDERİYORUM..YÜREĞİNİZE SAĞLIK..SAYGILAR.