VURGUN
Gökyüzünün bereketi yağmur
Hız kesmeden yağıyor Hasret kokuyor Bu şehrin ıslak sokakları Memleket türküleri dinlemekten bıkmıyorum Evimin arka bahçesindeki Elma ağacının Savruluyor rüzgârda kurumuş dalları Başıboş kelebekler misâli Düşüyor ayak ucuma Hazan sarısı yaprakları Mutfak penceremin aydınlık yanında Gözlerimin baharı Saksılar dolusu Mor menekşeler Yaban toprağında saklanan Minik bir kış goncası Yüreğimde yaşattığım Senden yâdigâr Gurur yüzünden Gidemediğim yollar Ve Ellerimi uzatıp Kal benimle diyemediğim Diğer yarım Güneşi göremediğim bu ülkede Geceler hain Geceler kör bıçak Yokluğumda Söndür şimdi ışıkları Vazgeçtim Deniz olmaktan Yazamadığım Acılar dudak kıvrımlarında ve İzmir çok uzaklarda Deniz Derya Giritli Gönül sesime nefesini üfleyen can arkadaşım Melek Köse’ye sonsuz teşekkürlerimle. |
Acılarımı dudak kıbrimlarinin ardında saklamaya çalissam da
Kalemim ucu bir dokundu mu sayfalara bin ah işitir mısralarim.Jurnaller sonra beni şiirlerim pervasızca doata düşmana ...İçimde saklanan mülteci dertlerim galeyana gelir.. Kazan kaldırir asi yeniçerilerim.. Ah Denizim
Geceler hain.. Acılari binle çarpip vuruyorlar yüzüme acımasızca. YIldızlar radar gibi kalbimi ele veriyor. Özlem siren çığlıklari atiyor sabahlara dek. Hasretin kokusu sinmiş yüreğime ...Ah el medet gecelerden...