KİM ÖLE KİM KALA______________Bir Nasreddin Hoca fıkrasının ______________Manzum kıssa yazılışı…HŞT Âli Osmanî de bir ulu hakan, Yıldırım Bayezit, dördüncü sultan; Pâyitaht Bursa’dan dört yana gider! Vardığı her yeri alır, fetheder… Bildiği yol Hakk’ın doğru yoludur, Hazinesi tıka basa doludur. Yaptırır pek ulu camiler hanlar, Duacısıdır ol Emir Sultan’lar… Cennetmekân, velî nuruyla erir O da ulemaya çok değer verir... Kıssa bu ya, bir gün meclisi toplar Duyan ulemanın yüreği hoplar. Der ki; hangi âlim şu küheylana Osmanlıcayı tam, öğretir ona? Öğretemeyenin kellesi gider, Öğretene Sultan ne olsa öder! Ulema çıkamaz işin içinden… Kelleler düşer de peşi peşinden Hoca Nasreddin’e gelince sıra, Hiç kimse eremez işte bu sırra... Sapasağlam çıkar Hoca huzurdan Kurtulur kalanlar, fikr-i muzırdan. Merakla koşarlar Nasıreddin’e, Sorarlar; sağ kalışın, hikmeti ne? Hoca der; dinleyin bre ulema! Girince huzura benim aklıma Bir cin fikir geldi, Yıldırım Han’a Dedim ki; -Hünkârım hoca kuluna İnsaf et, lisan-ı Osmanlıca yı, İnsanlar bile zor, tam altmış ayı Harcayıp konuşur öyle ki çat, pat Bana lâzım on yıl, çünki bu bir at... On senelik süre alırsam eğer Atın konuşması takdire değer... Hünkâr bağışladı bu tatlı canı, Dedi ki, al öğret Osmanlıcanı! Ulema pür hayret hocaya sorar; Hoca! Bu ne iştir akıla zarar! Bir at, bir lisanı nasıl öğrenir? Akıbet Hünkâra acep ne denir? -Hiç merak etmeyin bre ulema! Bir çok yeni fikir gelir aklıma. On sene zannımca uzun bir süre, Ya, at ölür o ara, tahmine göre... Ya, Hünkâr duramaz çıkar sefere Belki başın keser üç beş kefere. On yıl uzun zaman, encâm hayrola Bakalım o vakte; kim öle, kim kala? Halil Şakir Taşçıoğlu |