EMEKLİLER YILI!İstemedim Rabbimden, gereğinden çok daha; Hep isterken fazlası, içime bin dert oldu… Şimdi arzum çok büyük, elim açtım Allah’a; Sustukça gazi vatan, dış güçlere yurt oldu… Halkı saçından tutup, attı yere heybeden! Sanki enkazdan buldu, savuruyor haybeden! Şimdi tüm sathı vatan, geçilmiyor “vay be” den! Sırtlanlar parçaladı, götürenler kurt oldu… Suriyeli de kimmiş, Afganlı benim neyim? Acem’in ne işi var, sanki ben biganeyim! Bu cennet vatana ben, hem deli divaneyim! Yurt bilmezler elinde, can vatanım pert oldu… Türk devletini kapan, milletimi yok saydı! Ellerdeki kalemi, çevrilmiş bir ok saydı! Yandaşını kollayıp, yoksul halkı tok saydı! Aç, sefil bırakılan, halk ecelsiz mürt oldu… Ne zaman ki köyüme, düşse şu benim yolum! Bir sürü fukarayla, doluyor sağım, solum! Öyle çok yoruldum ki, kalkmıyor elim kolum! Beklenen ilk seçimde, kırmızı kart şart oldu… Fıttırmaya az kaldı, doktoru hiç sormayın! Türk üşümez ve donmaz, ona kafa yormayın! Bir hurmayla doyar o, yeter ki hor görmeyin; Üst, baş hep mevta sırtı, aldığı bir şort oldu… Turp, marul, havuç, soğan, pazarın zerzevatı! Kerpeten, pense, vida, dünyanın hırdavatı! Alıp götürüyordu, mahallenin zevatı; Bunları tutabilen, kasabaya lort oldu… Bak, tükenmek üzere, “meşhur tekaüt yılı!” Saçlarında kalmamış ağarmayan tek kılı! Yoğurdu yumruğuyla yiyor eşraf hasılı! Yılın emeklileri, dış kapıdan tart oldu… Antalya-2024/12 Halil Şakir Taşçıoğlu ÜSTATLARDAN: Ahbap çavuş, yandaşın gol sayıldı ıskası Bize reva görülen, soğanın da kıskası Sokaktan devşirilen, daha dünün sıskası Semirdi memleketi, civan boylu, mert oldu(!)................... Alibaba Bu dönemden öncesi kendini insan gören, Aldığı maaşıyla rahat bir sefa süren, Sizin döneminizde ömrünü bile düren, O yılın emeklisi en yoksul bir fert oldu........ sakaogluhasankucuk Üvey evlat görüldü yurdumun öz evladı Horlanan Milletimin Etrâk’a çıktı adı Yıllar yılı yazık ki duyulmadı feryadı Kamçı yedi yağırdan kurtulmayan sırt oldu................... Suat Zobu TDK: Tekaüt: emekli, emekliye ayrılmış… Haybeden: yok yere, boşu boşuna… Vay be: şansa bak, demek öyle… Pert olmak: değersizleşmek, zarar görmek… Mürt olmak: ölmüş, ölü… Zerzevat: sebze, öteberi… Eşraf: ileri gelen, sözü tutulan, varsıl… Tart olmak: uzaklaştırılmak, kovulmak… Bigane: yabancı, ilgisiz... |
Horlanan Milletimin Etrâk'a çıktı adı
Yıllar yılı yazık ki duyulmadı feryadı
Kamçı yedi yağırdan kurtulmayan sırt oldu
Duyarlı yüreğin dert görmesin ağabeyim.
Selam ve saygılar.