GÖNÜL MASALI
GÖNÜL MASALI
Bu gün gözyaşlarımla, kızgın bir ateş söndü. Yaşlarım su kabında, toplandığı bir gündü. Zulmetin arkasından, bir yel esti seherden Ben bir selam gönderdim,herkese o şehirden Hep seni müjdeliyor,dağlarda esen boran Tek seni soruyorlar, yok mu beni bir soran? O güzele veba mı? Hüsranla yaşaması Kaç adımla bitecek, zulmetin aşaması Beyaz bir gece saklar, ocakta kara bahtım, Umudum doğacaktı, yeni güne sabahtım. Leyla çölleri, Şirin bağları çimlendirdi, Mecnun dilleri, Ferhat dağları demlendirdi, Kör kandiller altında, rastladım ben izine, Kandilin dumanından, sürme çektim gözüne. Yalıda yalnız kalan, baykuş süsleniyor du Bülbül Aşiyan olmuş, kime sesleniyor du Vuslatın şu serabı, çıldırmış niçin taşkın? Nûrundan mı Sevdanın? gözlerim neden şaşkın? Ağyâr bir gündü düşen, takvimden yaprak yaprak, Sağıma taş döşeyin, soluma kara toprak. Nemlenince gözlerim, toprağın çeşmesidir. Çorak çöllerin sanki, suyla birleşmesidir. Ben kederde gamdayım, sen ne ağla ne dövün, Senin için döktüğüm, bir damla yaşla övün. Alevli ateş gibi, savurduğun bakışlar, Gönlümde ki yangını, ihtişamın alkışlar. İdamlık bu kalbimi, çok oldu ben asalı. Haruni’nin yazdığı, bu bir gönül masalı. HARUN YILDIRIM |
Sağıma taş döşeyin, soluma kara toprak.
usta kalemı hısseden yureğı yurekten kutluyorum kalemınız kavi olsun selam ile...