SİTEM
Ansızın kaybettim işte yalnızlığa adanmış adresini
Ayları mevsimleri yılları geride bırakarak Hangi iklim, hangi arzu, hangi ses Alıp getirir diz çökmüş göz kapaklarını Beni bana bırak, dokunma ellerime, rüyalarımdan çalma! Bakma bir yağmur tanesi gibi yalnız kalmış hallerime Düştüğüm girdapları hatırlatma yeniden Zamana karşı kelepçelenmiş ellerimden tutma Eşkali unutulmuş bakışlarımı sorma! Gün gelecek kuşlar yine havalanacak Dallarını delecek tomurcuklar gibi Hoyrat bir meltemde tükenirken akşam Hangi sokaktan geçiyorsan geç Savur saçlarını rüzgarlara, doya doya yaşa hayatını Bıldırcın sürülerine gönder selamlarını Onların uçtuğu yöne git, ama kaybolma! Aynı park, aynı masalar, aynı ağacın altındasın Varsın her şey ıslansın, gölgeni bozsun yağmurlar Uzaklardan gelen lokomotifin sesidir duyduğun Uzat kollarını gökkuşağına yetişemem sanma! Sevdalar yarım kalmış düşler gibidir bazen Bir başkası gelir arkasından Yüreğinin her vuruşunda tarifsiz gözler vardır süzülen Birazdan ay ışığı girer serenadın notalarına Sev sevebildiğin kadar, Unut tüm geçmiş zamanlardan arta kalan her şeyi Duy, hisset, içine gir ucu açık tünellerin, korkma! İstersen öylece kalsın sararmış mektuplar Açma, okuma yazdıklarımı, satırlarında boğulma Savur içindeki kurumuş mor menekşelerimi Dokunma hiç birine diyorum sana dokunma! Bir bilmeceden farksızdır yeni gelen gün Ayrıldığım iskelede bekle onu, sarıl kollarına Çoktan kurumuştur kaybettiğin yerdeki gözyaşlarım Bırak boş kalsın telefon kulübeleri Siyah beyaz filmlerde arama mutluluğu Yaşa yaşayabildiğince aşklarını, anma adımı, aldırma... |
tebrik eder saygılar sunarım.