1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma
Kucak/kucak, denk/denk selâm
Ve gönül dolusu sevgi
Yegâne sevdiğime
Dünyanın en iyisine
En güzeline
Nasılsın demişsin
Nasıl olurum sence
Sensiz deliler gibiyim, yararsız
Ne yaptığını bilmez bir halde
Her mekânda, her objede
Bütün zamanlarda seni arıyorum
Durmadan
Uzak yıldızlar gibi ışıyan
Sabahı olmayan gecelerin koynunda
Fersiz göz etti bende beni
Senin hasretin ve özlemin
Anladım, sonunda bütün/ bütün
Sana ait olmuş sade varlığım
Bende kalan bana dair
Yalnız ve bâkir acılarımla aşkım
Sen, düşündüğüm/söylediğim/yaşadığım
Masa başında, sokak ortasında
Yemek yerken, iş yaparken sevdiğim
İçten içe, çimit/ çimit yanan
Harsız köz etti bende beni
Senin hasretin ve özlemin
Bilmem ne zamandır duymadığım
Kişisel gurbetim
Ufuklar ötesine kaçmışken
Kendime dönük düşlerim
Beni ben yapan öğelerim
Tarumar şimdi, darmadağın
Gel de gör, görebilirsen
Aşkını
Yakan güneş, donduran kar sanan
Varsız güz etti bende beni
Senin hasretin ve özlemin
Bir baş ki başımda benim değil
Bir beden ki yangınlara uğramış
Kalmadı düşlerimde bile düzen
Artık ne sabah tatlı bir esneme
Ne akşamlarda huzur
Yaz ortasında vakitsiz donan
Karsız buz etti bende beni
Senin hasretin ve özlemin
İstanbul/1976
hacı ali bayram