Kaçış Var Bu Monotonluktan..
Kapat gözlerini şimdi haydi,
Kaçış var bu monotonluktan.. Hergün aynı sanma, her şeyi.. Geçen hergün, bir diğerinin hediyesi.. Kapat gözlerini şimdi haydi, Düşlerin yok mu ? Senin.. Beton yığınları arasında kalmışta olsan.. Hayaller ne için.. Bak cama vuruyor damla, damla yağmur, Çisil, çisil seni çağırıyor.. Ruhuna deva olmaya.. Ya rüzgâr sana neler fısıldıyor ölye.. Dur da bir dinle.. Dön yüzünü güneşe.. Isınsın için, hava çok sıcak olmasa bile.. Çek ciğerlerine alabildiğince oksijeni.. Tek, tek al kokusunu, bütün çiçeklerin.. Ağaçlara seslen sonra.. Dalarına, yapraklarına haykır içinden.. Kuşları keşfet orada.. Selamını ilet uçupta gittikleri bütün topraklara.. Bulutlara takılsın sonra gözün.. Bir resim çiz bulutlara.. Gökyüzü şenlensin senin bakışınla.. Sonra eğ başını, bak toprağa.. Içindeki canlıları düşün mesela.. O ne, o ? Bak orda, var bir karınca.. Omuzlamış sırtına kendinden büyük bir yük.. Şikayet etmeden taşıyor yuvasına.. Feyz almak lazım değil mi ? O karıncadan.. O zaman, haydi şimdi kalk ayağa ! Sırtındaki yükler, çok ağır olsada, Asla, kambur dolaşma ! Asla, şikayetçi olma ! Bulunduğun koşullardan.. Darda olsa da bedenin, ruhunu özgür bırak.. Bırak ki, umudunu yitirme, Yaşama küsme... Kapat kalbini, bütün olumsuz düşüncelere.. Ve kötü duygulara.. Kaç, kaçabildiğince hayallere, Kaç, kaçabildiğince, Kenidini tutsak ettiğin monotonluktan... Yum gözlerini, düşlerde sev her şeyi.. Ve keşfet, kimsenin göremediklerini.. Yazan: Gönül Cesli München 2014 Kasım |