SEN GÜLÜNCESen gülünce; Baharı saçlarından tutup savuran rüzgârları sevdim Ay ışığına gebe akşam güneşlerini Üşümüş çocukların çapaklı gözlerinde uykuyu sevdim Yokluğunda uzadıkça çelimsiz gecelerin sayılı yıldızlarını… Sen gülünce; Başımdan aşağı boğulan ıssızlığı Kendi kimsesizliğimle kendi katilimi sevdim Sere serpe önüme doğan güneşte ateşi Yokluğunla yakıp kavurmakta yarışan güneşi sevdim Sen gülünce; Kalemi sevdim Dile getiren ölüp giden kelimelerimi Her mısrada kanamayı sevdim adın gectikçe Yılmadan karalamayı sevdim senden önceki kahrolası hayatımı Sen gülünce; Uçurumları yıkan sıcaklığı sevdim Giderken arkanda kalan sessizliği Hiç karşılaşmadığım gürültüde dağılan çığlıkları sevdim Bir sen,bir ben bulup boşluğa doğru haykıran Sen gülünce; Öpmeyi sevdim acılarımı göz bebeklerinden Tek umudumu harcamayı sevdim hesap yapmadan Üşümeyi sevdim bir bahar akşamında Vurulmuş çocuk gibi zamansız ölmeyi sevdim çırılçıplak Sen gülünce; kendim olmayı sevdim Yatağıma çöken yorgun bedenimde kapanmaz yaralarımı Ne maviyse onu sevdim Ne siyahsa onu Ne soğuksa onu sevdim Ne kadar ateşse onu … Sen gülünce; Gülmeyi sevdim Ömrümce semtime uğramamış bambaşka gamzelerle Senden ben olmayı Benden sen çıkarmayı sevdim Umudun kahpece pay edildiği şu adaletsiz dünyada Sen gülünce yaşamayı sevdim Sen güldükçe yaş/lanmayı... Gülşah Gayret Tekirdağ _ |