ZAMANIN METRESİ OLMUŞ İNSAN
Unutmaya havalanmış
Beklediğini görmeyen, hayatın Bütün anılarını Silmek istiyorum. Aklını nefsine rendeleyip Yarı tanınmaz olanları gördükçe, Hangi medeniyetin Sesini uçuracak Bu ibret alınası Kokuşmuş, çirkin ağızlılar, Ve zamana kim yaslana bilmiş ki; Acıya çığlık atmadan. Toprak sarmıyor mu Arsızlığa meyledip Sabrına hançer vuranları. Ruhumun yatağında Bu sınıflandırılmış bakışların Anlamını süzmek Öfkeli yaşamı Doğrulamıyor artık. İşte ben bu yüzden , Hayali Tanrıya yetişmemiş Gönlü buz bahçesine dökülmüş bir ömrün Toprağını sürüyorum. Zamanın beşiğine uzanarak. Sandığım ve bir zamanlar sözüyle, Ateşlenmiş vakitlerin, Aklıma hibe etmiş olduğu O soğuk dokunuşlara gebeyim Yalnızlığımın karnında yüzdükçe. Bunca sevimsiz mevcudiyetlerin Doğurganlığı arttıkça, Hayattan arta kalanları emecek aklı Kim kontrol edebilir ki ; Ümitlerden dem vurup. Heyecanlarımın merakına saplanmış Zaaflarım ve zamanın metresi olmuş Korkularım varken. Yazık ; Canımın nabzını düşürüp İlahi gücün, yarattığı ben Yaşamın ruhunu Böyle mi öğrenmişim Varoluş biçimine ihanet ederek... |