DÖRT
bazı acılar tatlıdır
kimse birşey istemezdi benden oracığa kondurulmuş gibiydim kırlangıçlara dalar büyürdüm kaç yaşındayım merak etmezdim zamanı tanımazdı düşüncelerim yapayalnızlığın akşamı da sabahı da olmazdı ne de olsa gecikmişliği yaşamazdım hiç meğer bir seneymiş ömrümüz ölünce anladım insancıklar dokunmazdı bana aksine sevip okşar, konuşurlardı ben de büyürdüm olabildiğine herkes derin iç çekerdi bana imrenir sanardım onları hiç kimseden şüphe duymadım beni hep sevecekler sandım sahibimin alçakgönüllüğü fedakarlığı bitmez sandım yanılmışım, hain gülüşlerden çok sonra anladım sadece yerim değişecek sandım koparılmak değildi bu zannımca kötüye hiçbir zaman yormadım yoramazdım, nankörlük edemezdim yine sadece bir iki makastır dedim kollarımı olabildiğine açtım kopardılar, kanamadım ama çok ağladım seradan çiçekçiye giden o yol bitmez sancıların sonunu bekledim neydi, belki de önemli bir şeydi bekledim, acıdım ama bekledim usanmadan bekledim sonunu hani son nefesim olsa onu dahi erteleyecektim anlayınca neyi beklediğimi son bir kez daha ağladım çiçekçinin takvimi şubat ondört üzerime yaldızlı bir naylon serdiler kefendir diye saygı duydum ancak yine de süslediler yola çıktık bir motorla yeni sahibim erken terketti beni bir apartmanın ikinci katında ufacık bir bahşişe feda edildim kapı zili tanıdık geldiği gibi ev de tanıdıktı şimdi bana duvarda bana benzeyen biri vardı ama o insan bense çiçektim olamazdı kadın ıslak burnuyla koklarken beni dudakları hafif gülümsemeli sarıldım olabildiğine kendimce oysa son yerim bir cam parçasıydı vazoydu, sürahiydi bilmiyorum ama o kadını çok iyi tanıyorum derken bir adam çıktı banyodan sarıldı kadınıma, kıskandım bilmem neden duvardaki bir başka adam, bir başka ben beraber bir kez daha ağladık ve vazo düştü yere parçalandı uğursuz çiçek dediler aldılar dışarı benim bir yarım içerde kaldı bir ikinci hayatımdı bu bir daha çiçek gelmem dedim bir insandan bir çiçek olmasın diye günlerce dua ettim çöp konteynırda bir çöp konteynırında ve huzura geldim işte karıma bir çiçek olmuştum öldükten sonra melekler dile geldiler birer birer sen karına bir çiçek bile almamıştın dediler oysa tanrının melekleri bile seni ne kadar sevdiğimi bilememişler |