sen söyle
bir gönlünü terk ederek gönlünün
kapısını çalan varsa sen söyle aklım fikrim feryat eden bülbülün gözyaşını silen varsa sen söyle kaybolup kaybolup sende bulunan gurbet elden toz koparıp gelinen kurda kuşa fetva verip bilinen dallarında solan varsa sen söyle asırlardır gül dediğim bilmecem gökyüzünde gezer durur bilgecem yeryüzünün izlerinde her gecem ardın sıra gelen varsa sen söyle dünyeviyim ben diyemem sevdiğim nice dilde visalini övdüğüm aşığını kirpiğiyle dövdüğüm sana hayal olan varsa sen söyle |