HAYATA DAİR...
Mutsuz bir güne, çivi çakarken
Usunun derinliklerinde bocalarsın Gecenin görünmeyen halüsinasyonları Volta atmaya başlar zifiri dehlizlerde... Odanın dört duvar arasından Pencereye yönelirsin Çaresiz öylece seyredersin yoldan geçenleri Sokak lambaları geceyi aydınlatırken Bir yanın hep karanlıkta kalır... El ayak çekilince Serseri sokakların bile Senden farkı kalmaz Yalnızlığın dibine vururken Gözlerin kapanır usulca Umutsuz hayaller yerini alır... Yırtık bir ömür zihnini kuşatır Bir sus takılır diline yutkunursun Kelimeler düğümlenir boğazında Dilin susmasına susar da Ya yüreğin..! Gönlüne sözün geçmez Haydi toparlan gidelim, diyemezsin Paramparça olan bir yürek Ne derece toparlanabilir ki... Yama tutmaz acılar, açılırken İçindeki ses aklını yitirir Avaz-avaz bağırır, Yalnızlığın kuyusunda Yankısı kulağında debelenir Biçare ağlarsın kimsesizliğine... Uykusuz geçen Her gecenin ardından Biraz daha asileşir ruhun Yaşama sebebin ne olabilirdi Ki, Neye el atsan kimi sevsen Yine aynı olacak korkusu yaşamaktı Hayat çok hırçın davranmıştı Sen ki sırtında taşımıştın onca acıyı Kendi hamalın olmuştun ... Hayatın izbe sokaklarında Biraz daha yok olursun Yaşama savaşı verirsin Hayata tutunmak için çabalarsın, Gün geceye, gece güne gebe kalırken Sende umutlarını gözyaşlarınla sularsın Yeni umutlar filizlensin diye... N@ZLI HÜZÜNYILDIZI |