MESCiD-i AKSÂŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ***Ya Bu Yangın Sönecek, Ya Ben De Yanacağım***
Sabırtaşım çatladı; isteyen arsız desin Harfleri, heceleri öfkeye banacağım Erkekse biri çıksın, bana duyarsız desin Cevabım dünden hazır; kimden utanacağım? Kader Türk’e rol biçmiş; vazifem ölene dek O yüzden korku bilmem, yaşarım hep gözü pek Kurt kocadı deyip de sevinmesin her köpek Sanmasınlar dâvamdan bıkıp, usanacağım. Lânetli it sürüsü mahremime girerken Zâlimin zulmü hergün hız kesmeden sürerken Kimse bana demesin; "sabret biraz, dur, erken! " Ya bu yangın sönecek, ya ben de yanacağım. Şayet şimdi meziyet "felekten gün çalmaksa" Rahat yaşama diyet zulme sessiz kalmaksa Alçakların önünde diz çöküp alçalmaksa Ümidi kesin benden; yok hiç uslanacağım. Bugün dünü aratsa, olsa da dünden beter Boşa gitmez bu yolda akıtılan damla ter! Müdanam yok kimseye; bir tek sen olsan yeter Rabbime sığınacak, sana yaslanacağım. Bayrak bize emânet; şimdi bizde bu nöbet Batıl ile savaşta büyüktür bedel elbet Ahdettik andımız var, dönmek yok, ilelebet Zül sayarım şüpheyi; birgün kazanacağım. Mecit AKTÜRK
*** Bir zamanlar bir iken aynı kalbe sığardık Karanlıklar içinden gün ışığı sağardık Yıksa, yaksalar dahi külümüzden doğardık... Oysa şimdi çaresiz, bir gürûhuz; ruh noksan Bir mekân; mahzûn, sessiz; esir Mescid-i Aksa’n! Direnirken çocuklar karşısında tankların Kurtarıcı bekleme ardında ufukların! Geçmedi mi zamanı hamasî nutukların? Hicap duyarsın...belki; bir kez aynaya baksan Onurun varsa bil ki, esir Mescid-i Aksa’n! Allah’ımız Semî, eyvallah; sen duanı yap, ama Gör oynanan oyunu, gözlerini kapama! Çaresiz geleceksen yaklaşma hiç kapıma; Yıkılırdı şer duvar, bir kez ayağa kalksan Kulak ver, inleyen var! Esir Mescid-i Aksa’n! Yer dahi yeşermezken sulamadan, rahmetsiz Zafer mi bekliyorsun, savaşmadan, zahmetsiz? Acınacak haldeyiz! Muhammed’siz, Ahmet’siz(SAV)... Hangi yana baksan kan; kan var toprağı sıksan insanlık yerle yeksân; esir Mescid-i Aksa’n! Hani Kur’an kutsaldı, koruyup çiğnetmezdin? Hani mazlûm gördünmü el verip, inletmezdin? Hani "davam! " diyordun, hiç ihânet etmezdin? Hani şeref, haysiyet? Hani nerde eski şan? Sanma susmak meziyet! Esir Mescid-i Aksa’n! "Neden bizi buluyor? " diye sorma her belâ Tohum fitne tohumu, sonuç; her yer Kerbelâ Birlik olmazsak şayet, kolay dinmez bu salâ... Az şey midir meselâ, öfkenden iz bıraksan? Yıllar geçti, bak hâlâ esir Mescid’i Aksan! Aşikârken terörist, teröre kucak açan Bana laf söyleyemez ağzından köpük saçan Ben miydim yakıp yıkıp sonra bırakıp kaçan? Âkıbet hep musibet sen Coni’ye çıraksan Nefer bekliyor nöbet; esir Mescid-i Aksa’n! Döktüğümüz yaşlarla d/olsa da koca umman Ahmaktır haçlılardan, Batıdan medet uman Iman elde kor ates; belli ki ahir zaman Varsa zerrece îman, kayıtsız kalmaz insan Rabbinden dile Aman! Esir Mescid-i Aksan! Güçlü, "haklı" sansa da gücü elinde tutan Er-geç sin’de hatırlar gerçek neymiş, unutan Ölüm ne kıdem tanır, ne Kral, ne de Sultan! Güneşe gebe her tan; sen ahdine sadıksan Kudüs sana da VATAN! Esir Mescid-i Aksa’n! Yazıklar olsun bize, zincirleri kırmazsak! Sinsi tuzak kurana biz de tuzak kurmazsak! Gür çıkar mı sesimiz birlikte haykırmazsak? Ye’sin bayrağı insin! Yol bulunur Burak’san! Umut etsin, sevinsin esir Mescid-i Aksa’n. Yangın var yüreğimde; dökülen benim kanım Çakallar sürüsüyle çevrili dört bir yanım Sebep kardeş kavgası; bu yüzden perişanım... Nasıl akmaz gözyaşım, el uzatsam... sen yoksan? Uyan be arkadaşım! Esir Mescid-i Aksa’n! İlâhî, şahidimsin gönlüme düşen odun Tek tesellim "MÜNTAKiM", intikam olan adın Adresi, Yüce Katın, bunca âh’ın feryâdın Alçaklara acınmaz yerin dibine soksan Bir acım var hiç onmaz; esir Mescîd-i Aksa’n! Mecit AKTÜRK Berlin, 13.11.2014 |
Bu şiir de öyle.
Düşünce yönü ağır. İdeolojik yönü baskın doğal olarak.
Bu yüzden fazla yoruma gerek yok ...
Şiirin geneli çarpıcı, sarsıcı ifadelerle dolu fakat aşağıdaki mısralar öne çıkıyor bence.
"Ahmaktır haçlılardan, batıdan medet uman "
" Allah’ımız var bizim; sen duanı yap, ama
Gör oynanan oyunu, gözlerini kapama! "
" Birlik olmazsak şayet, kolay dinmez bu salâ... "
.............
"“Hangi bağımsız millet vardır ki ecnebilerin nasihatları ile, ecnebilerin planları ile yükselebilsin” Atatürk ..
...............
Bugün, kendilerini müslüman sanan, haşa Allah'ı kendi çıkarlarına hizmet eden hizmetçi gibi gören modern putçuların eseridir dinmeyen acılar ve kanayan yaralar ...
Başta bir çok ülkenin idareci kadroları olmak üzere bir kesim insan (!) , zihinlerinde birer Allah (haşa) yaratmışlar ve iman avcılığı yaparak besleniyorlar.
Nerede Peygamber ahlakı.
Milyar dolarların peşinde koşanlar ve bunun için her yolu mübah sayanlar hangi dine mensupturlar Sayın Aktürk.
Müsaadenizle size Giordano Bruno'nun çok sevdiğim bir sözünü aktarayım.
" Allah, kendi iradesini yer yüzünde hakim kılmak için iyi insanları kullanır, Kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah'ı kullanırlar "
Bizim tasavvuf inancımızla hemen hemen aynı yaklaşımdır ..
Kader'e inanan ancak kaderi bilmeyen bir insanlar yığınıyız ..
İslam anlatılmıyor, anlatılamıyor, anlatılmak istenmiyor.
O zaman böyle üzücü sonuçlar doğuyor ...
.............
Konuyu kapatıyorum ...
Teşekkür ederim bu duyarlı mevzuyu satırlarınıza taşıdığınız için ...
Selamlar, sevgiler
Gözünüze acı yaş değmesin
( Keşke sondan bir önceki mısrayı - sen - da ... a ile yapsanız )