Bay kibirKimi görsen ince ince süzersin Tarla olsan ekilmezsin bay kibir Benliğini yeryüzüne çizersin Kazma ile sökülmezsin bay kibir Sevenin yok bıyık altı gülen var Eş dost değil sanki senin kölen var Her bilenden daha fazla bilen var Konuşurken çekilmezsin bay kibir Menfaatin nerde olsa sezersin Hak hukuku ayağınla ezersin Yetim görsen dudağını büzersin Yağmur olsan dökülmezsin bay kibir Makam senin şöhret senin şan senin Gece senin gündüz senin tan senin Her kes yansa yanmayacak can senin Kabuğuna tıkılmazsın bay kibir Yüreğinde hakikâtin bulunmaz Bir kaz olsan tüyün bile yolunmaz Bu gidişle namazında kılınmaz İnsan diye bakılmazsın bay kibir Yok, yoksulun sokağından geçmezsin Günde beş kez bir menzile göçmezsin Âlimlerin tasından su içmezsin Bir meclise sokulmazsın bay kibir Kasım kasım kasılıyor suratın Biri gülse asılıyor suratın Gün be gün buz kesiliyor suratın Odun olsan yakılmazsın bay kibir Bir güler yüz göstermezsin yuvana Evde bile burnun değer tavana Âlem şaşar bu acayip havana Düğme olsan takılmazsın bay kibir Güzel görsen el ayağın dolaşır Kaşın oynar gözün cama bulaşır Kara toprak bir gün seni üleşir Yere de mi yıkılmazsın bay kibir Makberî der sözlerimi duyarsan Vakit varken bu kibrinden cayarsan Tövbe edip helal ile doyarsan Sohbetinden bıkılmazsın bay kibir _____________________Makberî |