Kül III...
Kül III…
Bilir misin şu kalbim yokluğunda nerdedir. Bir alevin külünü unuttuğu yerdedir... Nasılsın diye sorma! İyiyim der, geçerim. Kötüyüm demektense ben yalanı seçerim… Nasıl mıyım? Dur sana anlatayım her şeyi, Öyle garip, avare, döndüğüm her köşeyi… Anlatayım sana ben o günden bu güne dek. Anlatayım ecelle yaptığım düğüne dek. Bir şehir yokluğunla nasıl da çöle döndü. Anlatayım her günüm nasıl da küle döndü… Zaman neden takvimden ibaret sayılmıyor Anlatayım, yüreğim neden hiç ayılmıyor… Hatırlarsın, nasıl da yıkık ve perişandım. Göğsüne zaferinle takılmış son nişandım… Hatırlarsın, sessizce veda etmiştin o gün Bülbüle hıçkırığı seda etmiştin o gün… Bilemezsin yüreğim yıllardır ne haldedir. Aşkın darağacında bir buruk hayaldedir… Bilemezsin geceye neden siyah yakışır. Sana mutlu bir rüya şaire ah! Yakışır… Oysa ben her soluğu bir asırdan saymışım. İsmini anımsayıp ölümlerden caymışım… Oysa ben uykulara binbir bahane bulup, Geceyi uyutmuşum, gözlerinde kaybolup… Sen ise onlarca yıl ötesinden gelip de, İyi misin? Diyorsun, gözlerime gülüp de… Üstelik bir hayalden çıkıp gelmiş gibisin, Ne günün mirasçısı ne dünün sahibisin… Git hadi yolun açık bahtın sana yâr olsun. Gezdiğin tüm şehirler senle bahtiyâr olsun… Git hadi yüreğimden, seni unutmadan git! Azrail’in ninnisi beni uyutmadan git! Yusuf Mescioğlu Beşağustosikibinondört. |
Yüreğine sağlık
Kalemin susmasın üstat
__________________________________;Selamlar saygılar