tanrısal
umut arzuhalcisi misali
kişisel bakışmaların estirdiği rüzgar. yorgun adam/çocuk yorgun yaşı on beş ya da elli sırtında hafif çıkıntısı sanırsam tanrıydı ya da umutsuzluk ihalesini kapmıştı tanrıdan yüküne dayanmamış bedeni çıkıntısından şikayetçi. adamdı ya da çocuk elleri süt dişi gibi emanet, bakışları malulen emekli doğmamış olmak varmış ya kısmetsiz! ciğeri kedileri salyalaştıran cinsten sigarası yok,içki haram, eğelence pahalı laf arası hovardalığa bakışları düşer,o en pahalısı.! yorgun adam/çocuk yorgun alem ufalmış ayağının altında kundurası iki numara büyük elinde ıspatulası dünyanın ciğerine yüklenirken molasına beş kala bakışları adamdı ya da çocuk yaşı on beş ya da elli. soğuk geceye darbe indirirken titreyen vücudu üşümüyordu titriyordu ! bakışların kırılmış aynaya yansıması en genç bakışı, en ufak ayna kırığında saklı. mola vakti merdivende elli yaşında ki adam, ayakkabısı iki numara büyük adımını attı han kapısından on beş yaşında ki çocuk ya da adam ya da tanrı..! |
Akıcı ve sade.
kutlarım..