3 AY IŞIĞI ŞARKILARI 8 lik son bölüm

1

Dokunki Yansın Yüreğin

Ey sevdiğim bir çiçeğe
Dokunki yansın yüreğin
Aşka yanmış bir yüreğe
Sokulki yansın yüreğin

Usul usul ince ince
Yapraklara kar duşünce
Aç kolların bütün gece
Sarılki yansın yüreğin

Mor dağları aşa aşa
Ay doğunca baştan başa
Yanakta bir damla yaşa
Dokunki yansın yüreğin

İster sümbül boyun eğsin
İster dallar yere değsin
Seviyorsan nerden bilsin
Sokulki yansın yüreğin

Sabah seher yellerince
Coşan bahar sellerince
Sazın sarı tellerince
Dokunki yansın yüreğin

Can düşerken al toprağa
Hayat gelir bin yaprağa
Aşka susuz bir dudağa
Dokunki yansın yüreğin

Aşk denilen bir ummana
Düşer isen yana yana
Nuri Can gibi bir cana
Sokulki yansın yüreğin



2




Destelenip gel kalbime

Çiçeklerden bir demet ol
destelenip gel kalbime
şarkılardan bir demet ol
bestelenip gel kalbime

sen kovan ol ben de balın
sen çiçek ol ben de dalın
sen sultan ol ben de kulun
sevdalanıp gel kalbime

gerçek aşkın derin dibi
ne kar dinler ne de tipi
uzaktan bir mektup gibi
postalanıp gel kalbime

sen ağaç ol ben de yaprak
sen tohum ol ben de toprak
uzaklardan ırmak ırmak
duygulanıp gel kalbime

bu dünyada tekmiş gibi
dala tohum ekmiş gibi
kara sevda çekmiş gibi
hastalanıp gel kalbime

baharlardan sevincim ol
şiirlerden bir incim ol
her gönülde birincim ol
destelenip gel kalbime

demet demet deste deste
baharım ol her nefeste
şiir şiir beste beste
listelenip gel kalbime

dostluğuna el vereyim
yağmuruna sel vereyim
şiir isen dil vereyim
bestelenip gel kalbime

baharın saçlarında
kınalı uçlarında
bir gülün burçlarında
destelenip gel kalbime



3


Defter yaptım kalbimi

Defter yaptım kalbimi
Yazıp silesin diye
şiir yaptım sevgimi
sevip bilesin diye

Bahar çiçeği gibi
aşkın gerçeği gibi
gönül ipeği gibi
alıp giyesin diye

Ekmeğime aş yaptım
toprağıma taş yaptım
yanağıma yaş yaptım
gelip silesin diye

Rüya gibi düş gibi
sıcak bir gülüş gibi
uçup giden kuş gibi
geri dönesin diye

Sevda günü gelince
yağmur yüze değince
ay doğup yükselince
beni göresin diye

Bitmez hülyaya daldım
her cefaya katlandım
tüm dertleri ben aldım
sen hep gülesin diye

Ömrüme dizdim seni
alnıma çizdim seni
rüzgara yazdım seni
seni söylesin diye

Kerem oldum küllerde
Ferhat oldum dillerde
Mecnun oldum çöllerde
halim göresin diye



4



Canına Can Verirdim

Sen bir nazlı gül olaydın
dalına yaprak olurdum
canına can verirdim
acına toprak olurdum

sen bir türkü olaydın
kıskanırdım rüzgarlardan
kalbime koyardım sesini
yalnızca ben duyardım

tual olaydın fırçalarıma
sevginin rengine boyardım
ne okşardım saçını
ne öpmeye kıyardım

sen de sevseydin beni
canına can verirdim
kanına kan verirdim
sende sevseydin beni

yoluna toprak olurdum
dalına yaprak olurdum
pervane olurdum ışığına
etrafında döner dururdum

sende sevseydin beni
uğruna yol olurdum
kapına kul olurdum
sende sevseydin beni

bir damla yaş olaydın
başına bulut olurdum
düştüğün denizlerden
her damlanı bulurdum

karaları al yapardım
acıları bal yapardım
tanrıya inanmasaydım
bir sana tapardım

sende sevseydin beni
ateşleri kül ederdim
sevdaları gül ederdim
sende sevseydin beni

yağmur olur yağardım
bulut olur ağardım
yaş olurdum gözünde
ağladıkça, ağlardım

sen de sevseydin beni
canına can verirdim
kanına kan verirdim
sende sevseydin beni




5



Bana bir türkü söyle

Bana bir türkü söyle
içinde gurbet olsun
acısı hasret olsun
bana bir türkü söyle

dağlar seyran olunca
gönüle aşk dolunca
güller saçın yolunca
bana türkünü söyle

hayatın karasından
acının yarasından
gurbetin havasından
bana türkünü söyle

buğulanınca toprak
kımıldanınca yaprak
kederi gamı bırak
bana türkünü söyle

güller, dikenler için
hasret çekenler için
boyun bükenler için
bana türkünü söyle

efkar basınca başın
tutamayınca yaşın
terkedince yoldaşın
bana türkünü söyle

dağlara duman ağsın
bağlara karlar yağsın
nergiz, sümbül ağlasın
bana türkünü söyle

başında bulut olsun
bahara umut olsun
hasrete hudut olsun
bana türkünü söyle

ötüşen kekliklerle
yaralı geyiklerle
deyişler, beyitlerle
bana türkünü söyle

üstünden turna geçsin
başında rüzgar essin
sıladan selam gelsin
bana bir türkü söyle

ırmakların sesinden
pirlerin nefesinden
bülbülün hevesinden
bana türkünü söyle

solunca dalda gülüm
ötmeyince bülbülüm
düşünce cana ölüm
bana bir türkü söyle

korlar küle dönünce
ak yıldızlar sönünce
bu Can Nuri ölünce
sen var türkünü söyle






6




İki gözüm , İki çeşme

Esme deli rüzgar esme
vurup vurup bağrım deşme
iki gözüm, iki çeşme
seni ağlarım her yerde

nakarat
Seni başıma taç ettim
seni ömre ilaç ettim
ne aşk kaldı ne sevgiler
terkettiler birer birer’’

Gel bu sevda yıkar beni
gel bu hasret yakar beni
bu çıkmazdan çıkar beni
seni ararım her yerde

Kaderimin defterinden
çile damlar her yerinden
ahlar çekerek derinden
seni ağlarım her yerde

Nazlı ceylan suya inse
lale, sümbül boyun eğse
kanadım sevdaya değse
seni anarım her yerde

Ben küçük gönül sahibi
sen sevdamın sır katibi
ben yıllardır deli gibi
seni sorarım her yerde

Sevenlerin ocağında
dostlukların kucağında
mecnunun çöl sıcağında
seni yanarım her yerde

Solmuş güller arasında
ıslak gözler karasında,
gönüllerin yarasında
seni kanarım her yerde

İlden ile dilden dile
elden ele, telden tele
bahçe bostan, gülden güle
seni sorarım her yerde

Düşe düştüm kör kuyuya
cemre biçtim toprak, suya
bir ömürdür haydan huya
seni sorarım her yerde

Yaz görmedim, güz tükendi
düz görmedim göz tükendi
saz tükendi, söz tükendi
seni çalarım her yerde





7



Gurbet Türküsü

Gurbet oldu mekanımız
Yurdum evim, yerim gitti
Gitmek ister ah canımız
Dizim tutmaz, ferim bitti

Uzatırım yetmez elim
Ağlayarak akar selim
lal olmuş ağzım, dilim
Ne dert, ne kederim bitti

Hasretlik bağrımı dağlar
Ne bilsin derdimi dağlar
Kimi yitmiş, kimi gitmiş
Göçen ağlar, geçen ağlar

Ne düz ovam ne dağım var
Ne yeşilim, ne bağım var
Ne gidecek takat kaldı
Ne el, ne de ayağım var

Altmışa ulaştı yaşım
Bitmedi gamım, telaşım
Bir dost bulup silemedim
Yanağımda kaldı yaşım

Mansur’un darında kaldım
Bülbülün zarında kaldım
Terkeyledim evi, yurdu
Zulmün diyarında kaldım

Ateş düşmüş bir gül gibi
Bağrı yanmış bülbül gibi
Boyun eğmiş sümbül gibi
Kader başım eğip gitti

Dağların seliyim şimdi
Baharın yeliyim şimdi
Sanmayın deliyim şimdi
Ayrılık canıma yetti

kaçırdım elden fırsatı
sürüp gitti ömür atı
süremedim saltanatı
sular boşa akıp gitti

Yaram ki hasret yarası
Silinmedi gam karası
Kahpe felek haber salmış
Şimdi ölmenin sırası



8




Gülünen öldürün beni

Acı sözü zehir edin
Dilinen öldürün beni
Dost bağını diken edin
Gülünen öldürün beni

Bahar geçti geldik yaza
Bitmedi dert yaza yaza
Yanık yanık vurun saza
Telinen öldürün beni

Yana kaldım aşk izinde
Derman kalmadı dizimde
Yalan dünya denizinde
Selinen öldürün beni

Yaşamak hüzne bölünsün
Hasretlik çileye dönsün
varsın can ocağım sönsün
Külünen öldürün beni

Gönül viran bir han gibi
Dost bildiğim düşman gibi
Esip geçen bir an gibi
Yelinen öldürün beni

Saçlarıma kırlar düştü
Umut dargın gönül küstü
Sevda ile özüm pişti
Çölünen öldürün beni

Beni derde koyan gelsin
Cigerimi oyan gelsin
Başucuma o yar gelsin
Elinen öldürün beni

yaraya gül dikilmiyor
acıya gül ekilmiyor
bir özlemki çekilmiyor
ölmeden öldürün beni

bir taş gibi toprak gibi
bir yaş gibi ırmak gibi
solmuş sarı yaprak gibi
dalınan öldürün beni

yüreğimi taşa gömün
gözlerimi yaşa gömün
bedenimi kışa gömün
karınan öldürün beni

her sabah erken erken
Bahçemin gülü biterken
Dalında bülbül öterken
Zarınan öldürün beni

dünya malım sele verin
varım yoğum ele verin
ister dilden dile verin
ahınan öldürün beni




9







Mihriban

Ağlamaktan kör olunca
Gözü neyleyim Mihriban
Yalvarmakta yoksa fayda
Sözü neyleyim Mihrabım

Yare gücüm yetmez ise
Gül dikensiz bitmez ise
Bülbül gülsüz ötmez ise
Yazı neyleyim Mihriban

Baharımda gül solmuşsa
Bülbül saçını yolmuşsa
Önüm arkam kış olmuşsa
Güzü neyleyim Mihriban

Gönül kavuşmazsa yare
Bulamazsa derde çare
Ciğer özüm pare pare
Közü neyleyim Mihriban

Gece gündüz ağlar isem
Sular gibi çağlar isem
Her dem kara bağlar isem
Bezi neyleyim Mihriban

Yardan vefa kalmamışsa
Gönül gözüm ağlamışsa
yüreğime damlamışa
Özü neyleyim Mihriban

Bahtım belâ, mihnet ise
Dayanılmaz hasret ise
Yönüm, yolum gurbet ise
Düzü neyleyim Mihriban

Türkülerim kırık dökük
Yanık yanık bağrıma yük
Öyle öksüz boynu bükük
Sazı neyleyim Mihriban

Mansura dar oldu isem
hasrete yâr oldu isem
bülbüle zâr oldu isem
Nazı neyleyim Mihriban






10




Bülbül sustu gül sustu

can gitti canan gitti
bülbül sustu gül sustu
uğruna yanan gitti
ateş sustu kül sustu

elzem desen zehir var
her sonda bir nehir var
kebir olsan mühür var
gönül sustu dil sustu

yaz gitti eda bitti
kış gitti veda bitti
yar gitti sevda bitti
yağmur sustu sel sustu

hayat denen alemde
toprağa can eksemde
her gönül kırgın demde
mızrap sustu tel sustu

ahuzar etme bülbül
hazana takıldı gül
gözyaşı kaldı ödül
yaprak sustu yel sustu

ahuzarda kaldı yar
bülbül ağlar gül ağlar
bahçe bağlar tarumar
toprak sustu bel sustu






11





Nazlı Ceylan

Sen sultansın nazlı ceylan
al bu canım sana kurban
kalbimdeki sızı oldun
koşturma beni ardından

gel bu sevda yakar beni
gel bu sevda yıkar beni
sensiz hayat zehri zindan
tut elimden çıkar beni

yürek yakan naz var sende
türkü,keman saz var bende
mor dağların ak kızısın
bırakma beni yad elde

seherin ak yelindesin
bahar,yazın selindesin
perde perde gülüveren
şu sazımın telindesin

sen sultansın nazlı ceylan
gel kul olsun sana bu can
alnımdaki yazısın sen
yelden yele esip duran




12




Bu Rüya Hiç Bitmesin

Bitmesin bu hayal
bitmesin hülya
gitme hep yanımda kal
bir ömür sürsün rüya

Sensin sevincim neşem
sensin derdim kederim
lale sümbül menekşem
yazgım bahtım kaderim

Batmasın gün,solmsın gül
umutlar yitmesin
İsterimki hep sürsün
bu rüya hiç bitmesin

Seninle döner dünyam
sensin sıcak güneşim
Seninle dolu hülyam
sensin yegane eşim

Esmesin yel, akmasın sel
bulutlar inmesin
İsterimki hep sürsün
bu sevda hiç bitmesin

Gözümün bebeğisin
canımın ta içisin
tanrım bana yaratmış
yalnız benim içinsin

Batmasın gün, solmasın gül
bülbüller ötmesin
İsterimki hep sürsün
bu şarkı hiç bitmesin




13




Suç kalbimin suçlu benim

İstemeden veriyorsam
gel demeden geliyorsam
deli gibi seviyorsam
suç kalbimin suçlu benim

şu gözlerim yaşlı ise
şu yüreğim yaslı ise
üstüm başım paslı ise
suç kalbimin suçlu benim

her sözüne kanıyorsam
kerem olup yanıyorsam
sevdiğini sanıyorsam
suç kalbimin suçlu benim

şu ömrümü zül ettiysem
ateşleri kül ettiysem
koncaları gül ettiysem
suç kalbimin suçlu benim

her dem seni anıyorsam
gece gündüz arıyorsam
hep içimde saklıyorsam
suç kalbimin suçlu benim

Can Nuriyim vurulduysam
akıp akıp durulduysam
peşinsıra yorulduysam
suç kalbimin suçlu benim




14




Yanasın sende yanasın

Viran ettin bahçe bağım
hasret ile yandı bağrım
tükendi fitilim yağım
yandım elinden elinden

yanasın sende yanasın
nar-ı aşk ile yanasın
şu üç günlük dünyada
kimsiz kimsesiz kalasın

bu ayrılık bana ölüm
kurudu dalında gülüm
dağlara savurdun külüm
yandım elinden elinden

yanasın sende yanasın
nar-ı aşk ile yanasın
şu üç günlük dünyada
yüreğin hep kan ağlasın

koydun beni bir başıma
hiç bakmadın göz yaşıma
zehr oldun tatlı aşıma
yandım elinden elinden

yanasın sende yanasın
nar-ı aşk ile yanasın
şu üç günlük dünyada
yüzüne kimse bakmasın




15




Vurulduğum Yerdeyim

Hayat kısa bir roman
akıp gidiyor zaman
ömür ki, darma - duman
darıldığım yerdeyim

dağların sırasında
hüzünler sarısında
çiçekler arasında
sarıldığın yerdeyim

sözlerin sözlerime
gözlerin gözlerime
yüreğin yüreğime
dokunduğu yerdeyim

açmadı tomurcuklar
kırgın bütün çocuklar
bitmedi yolculuklar
yorulduğum yerdeyim

beklediğim gelmiyor
hasret sona ermiyor
çölde gül yeşermiyor
kuruduğum yerdeyim

dileklerim tutmadı
düş kurdum avutmadı
gönül hiç unutmadı
düşündüğüm yerdeyim

amuda durur gibi
incinen gurur gibi
sessiz bir yağmur gibi
düştüğüm o yerdeyim.

bülbülüm gül bağında
sustum gönül dağında
can ki, felek ağında
beklediğim yerdeyim

en son ayak izinde
bir acının dizinde
hayalin denizinde
boğulduğum yerdeyim

başıma taç eyledim
ömre ilaç eyledim.
gözüme yaş eyledim
ağladığım yerdeyim

güllerin yanışında
bülbülün göz yaşında
bir uçurum başında
tutunduğum yerdeyim

sessiz uyaklar gibi
kara topraklar gibi
sarı yapraklar gibi
savrulduğum yerdeyim

yoruldum gam yükümle
yazılmamış öykümle
yarım kalmış türkümle
çağırdığım yerdeyim

ağladığında ırmak
kuruduğunda toprak.
düştüğünde son yaprak
darıldığım yerdeyim

ayazda bir üşüme
üşüştü gülüşüme
ateş düştü düşüme.
kavrulduğum yerdeyim

alnımın karasında
dikenler arasında
bir gülün yarasında
kanadığım yerdeyim

beklemekten yoruldum
aka aka duruldum
yüreğimden vuruldum
vurulduğum yerdeyim.






16




Ne Zaman Gülüversen

Ne zaman gülüversen
bahar gelir sanırım
ne zaman geliversen
rüzgarından tanırım

Ezgiler bestelenir
sevgiler destelenir
her yer gülle süslenir
ne zaman geliversen

Çoşkuların seller gibi
esişlerin yeller gibi
hayat açar güller gibi
ne zaman gülüversen

Mecnunun Leylasından
Keremin sevdasından
Şirinin yaylasından
Ferhat sevda seslenir

Gönül arzusu gibi
hayat akan su gibi
kalbin ebrusu gibi
her yer çiçek süslenir

sarılır tüm yaralar
çıkarılır karalar
türkü söyler baharlar
Ne zaman gülüversen

intizârım olursun
gulizarım olursun
can pınarım olursun
ne zaman geliversen








17




Dargın mısın kara gözlüm

Gözlerini süzüyorsun
dargın mısın kara gözlüm
neden beni üzüyorsun
dargın mısın kara gözlüm?

nerde kaldı öpücükler
nazlı nazlı gülücükler
boyun eğmiş gelincikler
dargın mısın kara gözlüm?

bir kor gibi, kar gibisin
bir yok gibi var gibisin
başkasına yar gibisin
dargın mısın kara gözlüm?

uykumda gül açıyorsun
etrafa gül saçıyorsun
her dem benden kaçıyorsun
dargın mısın kara gözlüm?

ahu ceylana benzersin
başı yücede gezersin
bir barışır, bir küsersin
dargın mısın kara gözlüm?

hayalin akıyor sudan
bir oradan, bir buradan
bilmem ne geçti aradan
dargın mısın kara gözlüm?

şimşek şimşek çakıyorsun
kaşın gözün çatıyorsun
hiç yüzüme bakmıyorsun
dargın mısın kara gözlüm?

seslenirim duymuyorsun
hiç yanıma gelmiyorsun
ne çekerim bilmiyorsun
dargın mısın bahar gözlüm?

gözlerin karası kömür
geçer bulut, geçer ömür
ölmem diyenler de ölür
dargın mısın ahu gözlüm?

ya gel vurup öldür beni
ya gel sevip güldür beni
ya bu yerden sürdür beni
dargın mısın kara gözlüm?





18




Küskün müsün? Dargın mısın?

Kaç yıl geçti gelmez oldun
Ahvalimi sormaz oldun
Bir selam da salmaz oldun
Küskün müsün? Dargın mısın?

Aşk bağında lale sünbül
Sen gül idin, bende bülbül
Sensiz neylesin bu gönül
Küskün müsün? Dargın mısın?

Uzaklarda orda mısın
İyi misin darda mısın
Hayat ile zorda mısın
Küskün müsün? Dargın mısın?

Hiç haber gelmiyor senden
Bu sevda gitmiyor serden
Senden ayrı gülmedim ben
Küskün müsün? Dargın mısın?

Güller aldın gül dalımdan
Hem arımdan hem balımdan
Sormazsın şimdi halımdan
Küskün müsün? Dargın mısın?

Dağlar duman duman oldu
Haller yaman yaman oldu
Gittin hayli zaman oldu
Küskün müsün? Dargın mısın?

Düşündüğüm her dem sensin
ol yarama merhem sensin
gel tabipten derman gelsin
Küskün müsün? Dargın mısın?

Ok vurup sinem dağlattın
Gözümde yaşım çağlattın
Gel yeter beni ağlattın
Küskün müsün? Dargın mısın?

Derdimi dinlemez kimse
Iki gözüm, Iki çesme
Vurup da bağrımı deşme
Küskün müsün? Dargın mısın?

Taşınan toprak olalım
Bir dalda yaprak olalım
Hasretten uzak olalım
Küskün müsün? Dargın mısın?

Yeller eser serin serin
Yarelerim derin derin
Ölsemde olmaz haberin
Küskün müsün? Dargın mısın?

Keman, cümbüş, çalan neyle
başımda bir türkü söyle
son bir defa veda eyle
Küskün müsün? Dargın mısın?




19



Sana ne deyim gönül

solan güle benzersin
bir yanıp bir sönersin
yanan küle dönersin
sana ne deyim gönül

aşktan arı kaçarsın
hem aşk için yanarsın
hem derdi aşk sanarsın
sana ne deyim gönül

yazın çiçek verirsin
yele hasret derersin
kışın karda erirsin
sana ne deyim gönül

evimi viran ettin
yaşamı haram ettin
her derdi yaram ettin.
sana ne deyim gönül

başına taç eylersin
ömre ilaç eylersin
sen sevdayı neylersin
sana ne deyim gönül

her güzelde gözün var
herkese bir sözün var
hep sonunda hüzün var
sana ne deyim gönül

ne gül gülistan kaldı
başta bin isyan kaldı
hatırda nisyan kaldı
sana ne deyim gönül




20



Sen benim deli gençliğim

Sen benim deli gençliğim
en güzel aşk şiirimsin
hiç solmayan çiçeğim
sır vermediğim serimsin

sen benim aşkımsın
dünyaya bakışım
gönlümde gülizar
gözümde yaşımsın

sen benim sultanım
başımda tacımsın
ömrüme can katan
gönül ilacımsın

sen benim gerçeğim
tabağımda aşımsın
dik duran çiçeğim
eğilmeyen başımsın

sen benim sevdiğim
benim en özelimsin
şu çirkin dünyada
inan tek güzelimsin

ben sana gülümsün dedim
gülüşünü sevdim
kokunu sevdim
ah benim deli aşkım, gönül çiçeğim
ben seni hep sevdim, hep seveceğim…

baktığım her gözde seni gördüm
yazdığım her sözde seni ördüm
sen benim deli gençliğim
en güzel aşk şiirimsin…







21


Aşk Nedir

aşk şiirdir aşk sözdür
aşk ateştir aşk közdür
aşk manadır aşk özdür
hayallere sığmayacak kadar

aşk bahardır aşk güzdür
aşk gönüldür aşk gözdür
aşk deryadır aşk gizdir
okyanuslara sığmayacak kadar

aşk kutsaldır aşk emek
aşk bahçedir aşk çiçek
aşk hayaldir aşk gerçek
kelimelere sığmayacak kadar

aşk şiirde aşk sözdedir
aşk mana’da aşk gizdedir
aşk kalpte, aşk özdedir
Aşk gönülde aşk közdedir




22




Sal beni avuçlarından

Mavi mi kalbinin sesi
nefesin rüzgar nefesi
başındaki gül kafesi
kuşlar uçar saçlarından

hayal gibi, bir düş gibi
nazlı nazlı gülüş gibi
kafesinde bir kuş gibi
sal beni avuçlarından

gül kurusu mektuplardan
selam ilet kutuplardan
yağmur yağmur bulutlardan
al dök kirpik uclarından

ister kul et, ister köle
mutluluk ver, ister çile
sevdiğimi bile bile
al at beni yamaçlarından



23




Yandım elinden elinden

Cilvesi hoş aşkı yalan
bin nâz ile gönlüm çalan
beni dertten derde salan
yandım elinden elinden

yüreğimi deşip gittin
oyuk oyuk eşip gittin
hiç bakmadan geçip gittin
yandım elinden elinden

zehir kattın bal aşıma
karıştırdın gözyaşıma
neler getirdin başıma
yandım elinden elinden

boynu bükük ince daldım
her aşktan bir yara aldım
kara bahtım yere çaldım
yandım elinden elinden

nere gitsem ecel peşte
bağrımı yaktın ateşte
göçüyorum sensiz işte
öldüm elinden elinden






24




Kahpe felek haber salmış

Bendimi taştım duruldum
deryalar aştım yoruldum
nar-ı aşk ile kavruldum
yüreğimi ateş sarmış

Bir mecnunum çöle kandım
aşk ile yandımda yandım
düşlerden yeni uyandım
baktım dağı ateş almış

Tutmaz dizim ferim bitti
Yurdum evim, yerim gitti
vefasızdı çekip gitti
dudağımda adı kalmış

Yaram ki hasret yarası
silinmedi gam karası
şimdi ölmenin sırası
kahpe felek haber salmış







25



yüreğin kan ağlasın

Bir ağlayıp gülerken
gönül feryat ederken
ben hazanı beklerken
bu yıl açtı gül erken

yanasın yar yanasın
söyle kimden yanasın
üç beş günlük ömründe
sen de yetim kalasın

sana gönül bağladım
tutuşup aşka yandım
herkes göz ile ağlar
ben içi kan ağladım

yanasın yar yanasın
nar-ı aşkla yanasın
şu üç günlük dünyada
yüreğin kan ağlasın






26





Gel bu canı üzme gülüm

Gurbeti gezdim gezeli
ben sana şarkı dizeli
ela gözlerini süzeli
gönlümdesin ay güzeli

Gözlerin ceylan gözünden
Yüzün mehtabın yüzünden
Özün güzellik özünden
Ben gönlümü sana verdim

yanağında al güllerin
dudağında türkülerin
şeker mi, bal mı dillerin
gel bu canı üzme gülüm

Yoluna canımı serdim
Uğruna ömrümü verdim
Bir değil, bin olsa derdim
Ben gönlümü sana verdim

Güzeller kıskansın seni
arada yerde koma beni
nefesin bahtımın yeli
kaşın gözün süzme gülüm

bahar yelidir nefesin
bülbülün sesidir sesin
sevgilisisin herkesin
varıp elle gezme gülüm

gel bir bahar, gel bir yazın
Çekmesemde işve nazın
canda bitmese de sızın
Ben gönlümü sana verdim




27




Ah! benim naz çiçeğim gelincik

Ah benim canım aşkım gelincik
Gönülde yas, gözde yaşım gelincik
Ömür bitti, her şey gelip geçti de
Bir sızı kaldın kalbimde incecik
Sevdiğimi bilmedin bir kerecik

Yaşım on beş idi, yüz, binyüz oldu
Sarı hüzünler döküldü gönül bahçeme
Ah benim naz çiçeğim gelincik
Sevdiğimi bilmedin bir kerecik

Ah benim munzurdağım gelincik
Ah benim gönülbağım gelincik
Bir kez olsun güldürmedin yüzümü
Şu gönlümü bağladığım gelincik
Ardında hep ağladığım gelincik

Sevgin acım, sızın sızım oldu
Hayat sönen yıldızım oldu
Damarda dolaştın, kalbimi yaktın
Bana hep el gözüyle baktın

Arım, balım, peteğim gelincik
Bahar dalım, çiçeğim gelincik
Aldandım boş bir hevese
Sarılmadın bir kerecik

Yaz tükendi, güz tükendi
Saz tükendi, söz tükendi
Yüz tükendi, göz tükendi
Güldürmedin bir kerecik

Bir sızı kaldın kalbimde incecik
Sevdiğimi bilmedin bir kerecik
Seviyorum demedin bir kerecik
Ah benim naz çiçeğim gelincik

Sen şiirsin, şair de sen
Her bakışın desen desen
Yüce dağlardan dağlara gezen
Yaz çiçeğim gelincik




28



Ağuları bal eyledim

Unuttup gül baharları
tuzla sardım yaraları
kem bahtıma karaları
giyindirip al eyledim

Kaderimin defterinden
Çile damlar her yerinden
Ah çektikçe taa derinden
ağzım, dilim lal eyledim

Uzatırım yetmez elim
Ağlayarak akar selim
lal olmuş ağzım dilim
ağuları bal eyledim

Dertlere saldım başımı
zehir eyledim aşımı
bu döktüğüm göz yaşımı
deryalara sel eyledim


29


Al yeniden yarat beni

Soğuklarda yazın eyle
dostluklarda hazın eyle
bülbülsen avazın eyle
kızıl güllere sat beni

Nakışlarda elin eyle
kemanlarda telin eyle
şarkılarda dilin eyle
sevenlere al kat beni

Dostluklara el vereyim
yağmurlara sel vereyim
sevenlere dil vereyim
sevdalara anlat beni

Dost dillerin balı olam
al güllerin dalı olam
bir sende sevda bulam
al gönlüne kat beni

İstersen al sulara sal
istersen hep yanımda kal
istersen gel canımı al
al yeniden yarat beni





30





Hiç dinmedi yaşım benim

Ta doğduğum günden beri
hiç dinmedi yaşım benim
yedi başlı belalardan
kurtulmadı başım benim

oy yaradan oy yaradan
dertli doğdum ben anamdan
bin ok ile vurdu felek
kan damlıyor her yaramdan

ekinimi biçemedim
göçer oldum göçemedim
önüm arkam seçemedim
derin geçti kışım benim

oy yaradan oy yaradan
dertli doğdum ben anamdan
bin ok ile vurdu felek
kan damlıyor her yaramdan

boynu bükük ince daldım
karlar yağdı yara aldım
kara bahtım yere çaldım
zehir zıkkım aşım benim

oy yaradan oy yaradan
dertli doğdum ben anamdan
bin ok ile vurdu felek
kan damlıyor her yaramdan

Can Nuri geçen yıllara
yol oldu zalim kullara
sonu gelmez acılara
mezar oldu döşüm benim



31


Elvan elvan seni sordum

Sen gidince ele güne
mecnun oldum döne döne
bıkıp usanmadan yine
kuldan kula seni sordum

Irmakların akışında
kekliklerin sakışında
çiçeklerin nakışında
elvan elvan seni sordum

Yar bağımı verdin yele
yaprağım döndü gazele
gözüm yaşı döndü sele
her damlada seni sordum

bir huzurla gülemedim
gözyaşımı silemedim
senden gayrı dilemedim
her duada seni sordum

Şiir şiir dize dize
bu bağrımı eze eze
Can aşığım geze geze
her adımda seni sordum



32



Bir tek senin olaydım

Seni sorup duraydım
kalbim seni andıkça
şu göğsüme vuraydım
hasretinle yandıkça

bir tek senin olaydım
kollarıma dolaydım
sende huzur bulaydım
gözlerine bakınca

sana gönül vereydim
muradıma ereydim
bir tek seni seveydim
dünya dönüp durdukça

gözünde yaş olaydım
yar kalbine dolaydım
baş ucunda duraydım
sen uykuya yatınca

al bir çiçek olaydım
yollarına duraydım
ceylanlara soraydım
dağlara gün atınca

mavi bir kuş olaydım
dallarına konaydım
yolculara soraydım
sen gurbete çıkınca



33




Gül kurusu mektuplardan

mavi mi kalbinin sesi
nefesin rüzgar nefesi
başındaki gül kafesi
kuşlar uçar saçlarından

hayal gibi, bir düş gibi
nazlı nazlı gülüş gibi
kafesinde bir kuş gibi
sal beni avuçlarından

gül kurusu mektuplardan
selam ilet kutuplardan
yağmur yağmur bulutlardan
al dök kirpik uclarından

ister kul et, ister köle
mutluluk ver, ister çile
sevdiğimi bile bile
kaldir at yamaçlarından





34



Sen çiçeksen dalın olam

Sen çiçeksen dal olayım
mavi yeşil al olayım
sen kovansam bal olayım
damla damla gel süz beni

sen şahinsen ben serçeyim
zehir isen gel içeyim
sen arıysan ben çiçeğim
daldan dala gel gez beni

sen denizsen ben ırmağım
sen ağaçsan ben yaprağım
sen tohumsan ben toprağım
nadas nadas gel diz beni

sen yolcuysan yolun olam
diyar diyar gel gez beni
sen sultansan kulun olam
kölemdir de gel ez beni







35





Çatladı son sabır taşım

Yar sevdalı yanağında
yağmur yağmur aktı yaşım
ben seni sevdim seveli
belalara kaldı başım

zincir oldun ellerimde
yangın oldun yüreğimde
acı oldun ekmeğimde
zehir zıkkım oldu aşım

hazanlara döndü bağım
boranlara döndü dağım
günden güne azdı ağrım
çile oldu can yoldaşım

usul usul ince ince
yapraklara kar inince
seni düşündüm her gece
çatladı son sabır taşım





36






Türkü Türkü sazlarla Gel

Yanakların nar alında
Bir çiçeksın sen dalında
Nazlı nazlı gel salında
Yollar sana selam dursun

Bahar ile yazlarla gel
Işvelerle nazlarla gel
Türkü türkü sazlarla gel
Teller sana selam dursun

Gelki bahar güzel görsün
Saçlarına güller örsün
Hak aşkıyla semah dönsün
Kullar sana selam dursun

Gökte uçan kuşlarla gel
Dağlarla gel taşlarla gel
Yağmur olup yaşlarla gel
Seller sana selam dursun

Ay geçerken pencereden
Yıldız olup gecelerden
Uğul ügül yücelerden
Yeller sana selam dursun

Canlar ile cem oluken
Hemi yazıp hem okurken
Muhabetle dem olurken
diller sana selam dursun

çIçek çiçek deste deste
beyit beyit beste beste
hüda için her nefeste
pirler sana selam dursun




37




Al kalbimi senin olsun

Dertler bana, kahır bana
zevki, sefa senin olsun
mutluluk iç kana kana
çile, cefa benim olsun

Akarsa aksın gözyaşım
ağrırsa ağrısın başım
sen ol cihanda yoldaşım
al kalbimi senin olsun

Gelen neyse gelsin başa
vursun beni taştan taşa
sen var ol gönlünce yaşa
bütün dünya yerin olsun

Haşlayan beni haşlasın
taşlayan beni taşlasın
seni sevip bağışlasın
yalvaran el senin olsun

Akarsa gözyaşım aksın
yakarsa aşk beni yaksın
hiç düşünme beni sakın
varsın gönlün serin olsun

Güllere aşklar ördüğün
tutsağındır hor gördüğün
sana her gün bayram düğün
çile, cefa benim olsun




38



Sen Rüzgarsan Ben Yaprağım

Sen yağmursan ben toprağım
Sen rüzgarsan ben yaprağım
Gel susarsan ben ırmağım
Al iç beni kana kana

Yemeğinde tuzun olam
Ayağında tozun olam
Koyun isen kuzun olam
Mele beni yana yana

Bir pınar ol coşup aksın
Her susayan bir tas alsın
Bütün dertler bana kalsın
Bahar bayram sana sana

Anılacak dünler sana
Yaşanacak günler sana
Onlar yüzler binler sana
Ölüm gelsin bana bana





39





Gönlünde Barındır Beni

Dünya denen şu alemde
sevginle arındır beni
aç göğsünü yurdum olsun
gönlünde barındır beni

kanadı kırık bir kuşum
uça uça yorulmuşum
yüzyıllardır uyumuşum
türkünle uyandır beni

bir gül isen yaprak eyle
bir göl isen ırmak eyle
bir taş isen toprak eyle
gücünle dayandır beni

gönlü ezik mor sümbülüm
gamla yasla geçer günüm
feryat, figan öt bülbülüm
gül aşkıyla yandır beni

Can Nuri ey dertli başım
pınarlara döndü yaşım
sevdalım ol can yoldaşım
dostlukla utandır beni





40




Kör Olana Sorma Beni

Ben bir sevi masalıyım
Anlatıp da durma beni
Çiçeklerin en alıyım
Kör olana sorma beni

Sevda ile yoğrulmuşum
Duygulanıp durulmuşum
Geyiklerle dost olmuşum
Avcı olup vurma beni

Kalpte heyecan demişim
Başıma zeycan demişim
Ben sana ey can demişim
Canımdan ayırma beni

Aşk bağında lale sünbül
Sensiz neylesin bu gönül
Sen bir gülsün, bende bülbül
Daldan dala yorma beni

Ben bir sevi türbesiyim
Güzel günler müjdesiyim
Kalpte inci tanesiyim
Arayıp da durma beni

Uzak kalmış diyar gibi
Hasret çeken bir yar gibi
Esip geçen rüzgar gibi
Alıp da savurma beni

Dermanım ol yaşat n’olur
Hilalim ol ışıt n’olur
Güneşim ol ısıt n’olur
Yakıp da kavurma beni

Toprak ile mayalıyım
Hem arıyım hem balıyım
İpincecik gül dalıyım
Rüzgar olup kırma beni

Tomurcuklar açarken
Gönül kuşum uçarken
Can Nuri’yim yaşarken
Acı sözle kırma beni





41





Gülüşünden Öpsem Seni

Gül açarken gül bağında
Gülüşünden öpsem Seni
Güzel sevdalar çağında
Gül düşünden öpsem Seni

Usul usul ince ince
Yapraklara kar inince
Efil efil yel esince
İbrişinden öpsem Seni

Allı dağlar morarırken
Gökte yıldız kararırken
Gül benizler sararırken
Gözyaşından öpsem Seni

Kalpleri sevda sarınca
Dağlarda gün ağarınca
Gülücükler dağıtınca
Gözlerinden öpsem Seni

Mor dağları aşa aşa
Ay doğunca baştan başa
Gül dökünce dağa taşa
Dudağından öpsem Seni

Gül açınca gonca gonca
Çıkınca dallar boyunca
Gönül hasrete doyunca
Yüreğinden öpsem Seni

Bülbül olsan güle gelsen
Turna olsan göle gelsen
Leyla olsan çöle gelsen
Hasretinden öpsem Seni




42




Ben Gülümden Ayrı Kaldım

Has bahçanın mor gülüyem
bülbülümden ayrı kaldım
leylaya meftun mecnunum
ben çölümden ayrı kaldım
yara beni yara beni
karlı dağlar sara beni
dağ yelimden ayrı kaldım

Sümbül olsam yazım kırık
sevincim yok nazım kırık
bülbülüm avazım kırık
mor gülümden ayrı kaldım
yara beni yara beni
karlı dağlar sara beni
ben gülümden ayrı kaldım

hazana döndü bağlarım
borana döndü dağlarım
sular çağlar ben ağlarım
kar selimden ayrı kaldım
yara beni yara beni
karlı dağlar sara beni
yar dilinden ayrı kaldım
dost ilinden ayrı kaldım

yaşamak hüzne bölündü
hasretlik çileye döndü
Can Nuri ocağım söndü
kor külümden ayrı kaldım
yara beni yara beni
kara toprak ala beni
zor ölümden ayrı kaldım
ben köyümden ayrı kaldım


Nuri CAN