"bir buselik s' a v"
o susarsa herkes susar o konuşmazsa eksik kalır nazar boş kalır kaldırımlar o konuş(ma)sa ... unutmak belki de sızılarımızı savaşları sesimizi içimize gömdüğümüz şehirleri dü’şer yine bombalar düşer yine şehirler düşen şiirler dökülür kanayarak… gözlerim aklımın önünde gider bakılırsa karanlığa... yine göç eder çocuklar göç eden kadınlar şehir mülteci mülteci insanlar sığınmak sana ey… göçündeki gördüğüm kördüğüm bir umut umut bir çocuk umut bir annenin dilinde naçar bir dua namertler sofrasında kanla doğranan bir ferda feryat uçurumlarımız susmamacasına içimizde kanayan suskular çığlığımız olamaz ş’ah damarımıza vurulduysa bıçak uçurumlar üzerimize yuvarlanır susarsak s’ussak olmaz susmak olmaz! ne sıkacak diş kaldı ne pamuktan ip… bir salip, bir hilâl, bir yıldız gökyüzünde izmihlâl… aslında bir buse ile biter savaşlar ama topyekûn sımsıcak bir buse bir içten gülümseme ile başlar yedi iklim biter karanlık hazanlar... savlıyorum alınsın kayıtlara ... ... Sevgili Olgun ONUR ağabeye teşekkürlerimle... |