KIRYOKSULU BEBEĞİM
KIR YOKSULU BEBEĞİM
Kıryoksulu bir çiçeksin Taçyaprağın kıvrım kıvrım Kenarında kelebek Unutma ha bebeğim Çakırdikenlere bele sevgini Uğruna da savaş ki büyütesin Aktarma yolcular iner trenden Sen oturup ağlarsın Serin bir yel eser gün ortasında Yüreğin ferahlar inanamazsın Söversin , gülersin, sonra susarsın Tanrıya , kadere isyan edersin İsyan edersin, önünde parmaklık Önünde mihrap ve polis copu Ve cehennem korkusu Melekleri baştan çıkartan Şeytanları çıldırtan Bu ne, bu ne? Kentin varoşlarından yükselen Yanık ve ağıt koku? Çürümüş düşünceler, toplumsal doku Şarkıların şen nağmeleri Hapsane duvarlarına vurur, karışır dualara Vurur parçalanır Yetmiş iki renk olur İknalar, Atlantisliler, Babilliler Denize göğe, ateşe secdeye varır Bizimkiler paraya Viktorya Gölü’nden Antartika’ya Bir demet gül gider Bir martı kanat açar Bir kanlı bayrak açılır Suriye sınırından Sen kaçamazsın Kendi gerçeğin Diyarbakır’ın kanayan sokaklarından. Hürdoğan Aydoğdu |