Korku Ülkesinde
KORKU ÜLKESİNDE
Biriken fırtınayı bıraktık içimizden Dalga dalga titredi mehtap Hastalıklı yeşile büründü ovalar Terk edilmiş yazların kalıntıları Otlar kamışlar çürük kokuları Kabusların pusu yerleri titredi Korku ülkesinin sınırlarında. Buruşuk ihtiyarlar Tutsak olup cam kulelere Sarı yıldızlara sorular sordular Kafalarındaydı zaten,aldıkları yanıtlar Kendileri unutkan uykulara yattılar Sahte barış rüyasına yatırıldı topraklar Ağlamsıdı sustu sevdalarımız Onulmaz bir oda yandı sevdalarımız. İşitme sınırlarımızın gerisinden Geliyordu umudun kösülmüş sesi Yeşilin olduğu vadilerden İçimizde gizli yollarımız var Korkular takip etse de bizi Gideriz umut kanyonlarına. Eskil ve aç Ser’e meyilli yetişmiş Soğuk zaman kalıntısıydı Yıkımın sesi Karanlıkta yayılan yangın gibiydi Yüreklerimiz fırtına Gözyaşlarımız kutsanmış şaraptı Durduracaktık yıkımı Saçlarımızla örecektik yarını. Yıkarsa umutsuzluk yıkar insanı Böyle bir mahşer gününde Ve şu anda,ve şimdi Ağlayacak gücümüz var Gözyaşımız var hala Ne mutlu bize Güzellik var içimizde Dünyayı kurtaracak. Temmuz 1999 Ankara |