Baybora...
Hiç bir anlam yükleyemeden yürûyorum karanlığa
biraz sesizlik diyor çığlım üşüyor ellerim üşüyor saçlarım yazdan kalma sonbahar sarıyor sorma düşlerin buzul ülkesinde varlığım gecenin karanlığında yok olmanın sancısı toprağa düşmenin sevdası şimdi gelse rüzgarla kokusu kürtçe bir ağıt dilimde acı ciğerlerimde sızlar hangi notadan seslenmeli yüreğine hangi esde bitirmeli bu õzlemi sonsuzluğun evrenselliğiyle yutkundum seni bir çocuğun yüreğinden vuruldum kör sağır dilsiz sokaklar adım başı sen olup düşüyor ellerin ellerime ... |