Yazılmayan HikâyelerYokluğuna âşinâ Sancılı yüreğimin Kalem ve kelâmla Yüzleşme vakti Yazamadığım Onca gerçek hikâyeler dururken zulamda Kalem Aklına geleni yazdı Bir kez bile Dile getirmedi içimden geçenleri Düş kurguladığımda bile Karanlık yüzünü gösterdi Kaç kez tartıştık bu konuyu Nedir bu arabesk hallerin Bu karamsarlık nedir diye sordum Yanıt bile vermedi Bildiğini okudu kibirli halleriyle Bu gece Kaçış yok Kırmak pahasına da olsa Hesaplaşacağız birbirimizle Kendi başına iş yapmayacaksın Ağıt yazmayacaksın bundan böyle Umutsuzluk yok artık dedim Kaydı gitti parmaklarımın arasından Ağzımın kenarına çarpmak ister gibi Dikildi karşıma Daha önce Kar yangınını körükleyen sen değil miydin der gibi Muhabbeti kesti aniden Firâr etti zamansız Hızla yuvarlanıp düştü masadan Ayak parmağımdan aldı intikamını Hızlı davrandı bu kez Tenha yerde yakaladı yüreğimi Maviyi vurdu gözlerimden Ağır oldu bu ceza Yeter bu kadar naz İnce belli bardakta unutulmuş Çay gibi Çekilmiyor soğukluğun Gittiğinden beri Isınmıyor ellerim Kelâmlar kördüğüm Suskunluğunda Dilsiz şimdi anılar Anladım Fermân sendeymiş Kalem Yazmayınca dertleri Gurbette Geçmek bilmiyormuş geceler Deniz Derya Giritli |
Sancılı yüreğimin
Kalem ve kelâmla
Yüzleşme vakti
ömür biter an gibi bir oyun gibi der gibi güzel akıcı ve düşündürücü... Kaleminiz daim ola....