rengarenk bir yaranın ressamısınhayrettin taylan sonra zaman diye bir şey olmayacak sen yoksan güneşi bozuk bir günün sabahında uyanacağım kedere imlası bozuk cümlenin şafağında yanlışlara yanacağım kitabı tahrif edilmiş aşkın sayfalarında hevesimce değişeceğim karmakarışığın karışık derdinde kalacağım rengarenk bir hezeyanın dilinde kalacağım alabildiğince özgür bir yaranın içinde kalacak yüreğim kuralsızlığın sızısı birikecek kurallarınla gittiğin küreye yargısız infazsızlığın intifadası başlayacak noktasız virgülsüz matemlerin metinlerde kalacak vebalim bir yar ve yara cümlesinin gizli öznesinde gizillerim birikecek çektiklerime eklenecek fiil çekimleri her sevgide, bekleyişte, hasrette çekimleneceksin dili geçmiş zamanın diline dolanacak yaşadıklarımın yaşlılığı gelecek zamanın aşk gözünde akacak bir gün gelişinin tansığı ve özgür emir kipi gibi sesleneceğim gel sev bir daha da gitme şimdiki zamanın zerresinde zer kalan kadınsı düşlerinde aklanacağım gerekliliğin meşru meşrutiyetinde sevilmişliğimi seçecek cumhurum nefes nefese bir aşk eklenecek nefsimin uçsuzluğuna hevesimin hicranında belirecek ben’de kalışın azizliği içinde, iyilik, güzellik, doğruluk olan kalbimde saklanacaksın içinde ,içinin sığmadı içimde kalacak içli dışlı içlerimiz tek çizginin ucuna serilecek vuslatın özü tek sözcüğün kavline eklenecek sevgi kavını tozu tek cümlenin cemi cümlesinde açıklanacak mutlağın düşü tek’te kalacağız tek olana kalacağız |
ve özgür emir kipi gibi sesleneceğim,
gel,
sev,
bir daha da gitme,
tek çizginin ucuna serilecek vuslatın özü,
tek'te kalacağız,
tek olana kalacağız...
gel
sev
bir daha da gitme...