~O’YALANDIM~~hayrettin taylan uzaklığımın dilsiz yüreğinde, şulenin aşk külüne ~~OYALANDIM~~ zamana,senli anlara, bir gün dönüşlera, sırsızlığa ~~İSTİFLENDİM ~~ uzattığım hayallerin seyrinde, imkansızlığın dilinde, aşkın ontolojik derinliğinde ~~GÖLGELENDİM ~~ nefesinden nefesi bir nefse, isteyişinden anların sonuna… ~~SERİLDİM~~ boğulmayacağım kitaplarda, nefissiz kalamayacağım duruşlarda ve senli tutkularda ~~DİRİLDİM~~ mütebessim hazanın darasında, belkilerin zerresinde, sabrın mihenginde, ~~TARTILDIM~~ dilin döndüğü, aşkın eridiği,sensizliğin her anısında ~~KONUŞTUM~~ Dudakların çizdiği resmin içselinde ,akan akan damlana ~~HAYIFLANDIM ~~ sükutun boşluğunda, hiçliğin giyotin keskinliğine, varlığına ~~DİRENDİM ~~ hayata bakışların tayfasına, kadınsı duruşunun melek okuluna ~~YAZILDIM ~~ güleç yüzünle yapılan yüzüğü, sesinle yazılmış gönül bayrağını ~~TAKTIM ~~ gönül kapım sonuna kadar açık, sen esiyorsun, bir gün girmeni ~~BEKLEDİM ~~~~BEKLEDİM ~~~~BEKLEDİM ~~ Kalp Ermişinin Vaazı Hayrettin Taylan a) Ezelin tin zelzelesi imtihanları kısmet ağacına çeviren sabrın dalındayım nedenlerin tadında açılıyor yaşadıklarımın şükür çiçeği bütünleştiriyor itikafa girdiğim mecranın meyvesinde kelepçelendiğim mükafatın cennetinde buluşur cemalim artık, huri gibi salınırsın hikmetin “kevser “kıyısında artık, kendim gibi gelirsin “sırrın” hükmüne artık, nur ile sır,sır ile sur arasında “bir” gibiyim artık, ezel ile evvelin alfabesinde “ elif “gibisin artık, aşk ile aşkın sınırı arasında sıla gibiyiz Şehrinaz b) Nefsin masalı dört kitaba sığdı tüm gerçeklik, bir hitaba sığınamadık nefsin masalındaydık, uzlar ve t’uzaklar yanıyordu amaç örgütüne örtülü ödenmişlik gibiydi özgürlüğümüz adem ile havva’lığın doğrululuk coğrafyasında değildik özümüze yabancılaştığımız her yerin, yarin mah/pusundaydı masumluğumuz masum gibi yaşarken, masumiyetini kaybetmişliğin insan/sızılık rengiydik her şeyi kitabına uyduranların yüzyıl yüzsüzlüğündeydi , hüzün yüzümüz bu yüzden nefsin masalında kaf’lar ,aflar, hedefler sıradandır Şehrinaz bu yüzden kula kulların pullarından uzak, sevi coşumuyduk Şehrinaz c)kendimize kumar, sevdamıza humar sözcükler ,kirli iç gözler arasında manasını aşarken bilinmezlik sihrine yapışık ikizler gibi “bir’imizi “ eziyorduk ne kendimizin ne de başkasının umut mumyasıydık sıradanlığın sıradağları, bahtımızı sarmalamıştı kimsesizliğin, aşksızlığın ümit sayfalarında umut tayfasıydık kendimize sılanın serin sularında, mülteci duruşların dersindeydik kendimize kaçışın ölümser sızısında suçluluğu onarıyorduk anlaşılmayan yaşamın,anlatılmayan gerçeğin kırık mazisindeydik bu ölenin kefeni , dersini sunarken beyazlığa bizim kara beyazımız öylece masum maşa gibi atlasımızdaydı öylece renkli yaşamlarla tüm benliğimizin coğrafyasını kirletiyorduk d) Mülhemin mirası olmaz bir kitaba sığdırılışın oyunları içindeydi huzur kıblemiz anlaşılmaz duruşlar durulanırken sızıyorduk yunus kıyılarına tarifsiz lezzetlerin duyu pusulasına kırmıştık gem ve gam gemimizi ve bir daha gelmeyecek gibi nemli bulutlar sofrasındaydın özlerimi ve özlemlerimi paramparça eden damlanın sonundaydım sen ağladıkça başka sonlara sürükleniyordu halim, hayalim ve sen ağlıyorken dünya daha çok ağlıyordu bana ve kendimi bilişin yeni dilinde , vehmin okyanusuydum sözlerim miras değil, o’ndan sana ,senden o’na mana dimağı |