Havf ve RecaHayrettin Taylan yalnızlığın son harfi suya düştü sensizliğin ilk harfi dağa uçtu takvimin kapağı başka yıla yar oldu atlasın tüm renkleri kara bahtıma kara artık, imkansız bile daha yakın sana artık, sızıların sözünde yıkanıyor vebalim artık, aşktan başka her şey sarmalıyor kurumuşluğumu ilk yüzünü unuttuğum çok yüzlü güzellerin çok ten seçmeli sorusundayım yanıtın yatağa kadar uzandığı çarşaf nakışları arasındayım kırılgan zamanın dirheminde eriyorum sıkılgan çağın derdinde eriyorum gölgeme çarpan amacın doyumsuz dilinde lal kalıyorum mecrasını aciz nefse teslim etmiş demkeşliğin vazisiyim beni topla en ‘den en doğruya.. ... ilmi öpen bülbülün gagasına takılı bilinçlerim var uçuyorum ilmel sevaba doğru muğlak uçumlardan mutlak yakınlara yakınlığımı seriyorum yasemen titizliğinde duruşumu seriyorum solmayan yüzüne vaveylası hüzünden arındırılmış bülbülün huzur düşüyüm susmaz ilgilerimin dili kalmaz içimden içine akan özlemlerin pınarı hudutsuzluğu aşar haddimin sınırı sırların içindekiler kısmında okunur kıssalarım içimdeki maziye değer cananlığın yağmurun gözlerinden anılıyor ıslak kaldığım zaman sensizliğin seninde dilleniyor ayrı kalışın şehir türküleri seni anmanın andını kaldırdım artık dilsiz destanların soyuna ekli yapıma uyumsun artık, senden ürüyor eklendiğim sözcüklerin bağrı artık , cümle arası cemalinde kalıyor kitabımın çağrısı artık, sığamadığımız her şeyin suretinde okunuyor helalinin narı artık, mağlubiyetin takasında artırdım güzel düşlerin seyrini |
beni topla en'den en doğruya,
susmaz ilgilerimin dili,
içimdeki maziye değer cananlığın,
artık sığamadığımız her şeyin suretinde okunuyor helalinin narı,
seni anmanın andını kaldırdım,