KİMSE
Kimse el uzatmıyor oracıkta duran boşluğa,
Kalbim en gürültülü caddelerin tam ortası gibi, Bu sesler ormanında eriyorum sanki, Çaresiz direniyorum her dönüm noktasında. En çok da bir ceket gibi giydiğim ruhum geliyor yabancı bana, Bir beden büyük sanki üzerime; Fazlalıklar, asıl eksiklikleri doldurmuyor işte. Hangi yükü taşıyan hamalım ben? Başımı alıp duvarlara vursam, kırsam kendimi parça parça, Hangi hüzne memurum ben? Bir yağmur yağıyor gözlerime, Gürültülü mü gürültülü. Bir hüzün sızıyor penceremden, Yüklü mü yüklü. Hangimiz yaşadık ölmeden bir günü? Bir gürültülü dünya işte yaşadığımız, Miadını henüz doldurmamış, Ama sayılı günlü. Herkes gibi işte yağan o yağmur, Kimse bilmez içinde solan gülü. |