Öleyim demekle ölünmüyor ki
Yalnız geçen Eylül geceleri gibi hayallerim,
Öylesine kendi içinde çelişkili, Gündüzleri yazı aratmayacak sıcaklar, Geceleri yazı özleten serinlik... Kimi zaman parçalı bulutlu, Kimi zaman anneler gününde öksüzün göz yaşı gibi duraksamasız yağmurlar... Bazen yıldızlar parlıyor simsiyah gecenin karanlığını dağıtmak istermişcesine, Bazen ay tam tepede, Bazen saklanıyorlar bulutlar ardında, Sen gibi, Kaçar gibi, Gelmeyecek gibi... Sonra bir ürperti sarıyor bir zamanlar senin sarıldığın bu aciz bedeni, İçten gelen bir üşüme, Yağan yağmuru bastırırcasına göz yaşları, İsyanlar, Küfürler, Haykırışlar boğuk bir ses ile eşlik ederek hıçkırıklara... Hani diyorsun, Öleyim bu gece, Sabah olmasın, Ya da yok yok, Sabahın ilk ışıklarını görüp öyle öleyim, Ve bir bakmışsın bir başka Eylül gecesinde aynı dilekler ve umut ile sabahı bekliyorsun, Öleyim demekle ölünmüyor ki... Ömer Eraslan 14.09.2014 22:42 |