BİR SEREMÕNÌ
/ İzmir çeşmede altın kumdayım ..
herkese eylül ben ise Şûbat’tayım oturmuşum kıyıda dalgalar tokat tokat gurbette yorulan ayaklarıma sinemde lapa lapa kar ben Erzurum’dayım / duygularım göçebe kimliksiz şu zamana mülteci yüreğimdekiler Cudi ömür dedikleri bir kelebek uçumu kadar kısa gelip geçen / ah ; beyaz kõpükler açtınız yïne pandøranın kûtusunu oysa dalgalar denizin derinliklerine gömmüştü paslı kilitli küflü bîr sandıktaydı hatıralarım yaşanmışlarım geçiyor gözlerimin önünde perde perde kipriğimden düşen ïkï damla yâşım tuzla demlendi hışımla düştü yanaklarımdan bir seramõnį şu hayatım .. kaç şehir kaç ülke geçtim göç göçte kimse bilmez bir yanım Erzurum biryanım avrupa arâfta kaybolmuş zamana dilencî kelebek hani anılarım hani hatıralarım hiç çocuk oldummu ?.. hatırlamıyorum kendimi bileli hep büyüktüm hayat çocuk olmayı bana çok görmüştü oysa içimde büyümeyen sağır dilsiz bir çocuk var mahallemiz o tarihi taştan toprak evimiz dümdüz olmuş şimdi kahpe çılgın dalgalar yine süpürdü kalmadı hatıralardan zerre ...hayat dediğin ne? bir martı kanadı dokundu şakaklarıma denize öpücük kondura kondura kaviste etrafımda .. bir çocuk deniz kabuğu uzattı ellerime aldığım en güzel hediye içimdeki yanlız çocuğa köpüklü dalgalar ise yeksenak dövüyor hala yaralı kıyılarımı hayatım ise hep bir seremoni .. Nurcihan * nurcan 6/9/2014 |
oysa dalgalar denizin derinliklerine gömmüştü
paslı kilitli küflü bîr sandıktaydı hatıralarım
yaşanmışlarım geçiyor gözlerimin önünde perde perde
kipriğimden düşen ïkï damla yâşım tuzla demlendi
hışımla düştü yanaklarımdan
bir seramõnį şu hayatım ..
kaç şehir kaç ülke geçtim göç göçte kimse bilmez
Duygulu ve hasrete özğü