GÖZLERİM AYRILIĞIN TURUNCUSU KANKAsabahın o eflatun rengine gömülü hasret Kanka ne zaman camımdan yüzüme vursa umut havalanıp konar omuzuma bugün der ’ belki bugün ’ gelir beklenen.. her solgun ay/da tekrarlanan karamsarlık düşüncelerim asılır yıldızların boynuna nefessiz kalır kalbim sabah ilk tekmeyi vurana kadar umutsuzluğa. gün merhaba derken keder dolu gözlerime nemli bir kaç anıyı boş bir şişeye doldururum Kanka en çok deniz kenarında birlikte oturduğumuz o bankta lazım oluyor sevda kelimeleri düşmüş mü diye ararken yerlerde dikiyorum kafama fondip diyerek ayrılığı. neler neler beklemiştim demeyeceğim Kanka demeyeceğim kimseye gözlerimin nasıl paslı bir çivi gibi olduğu yerde turunculaştığını. en çok saçları örgülü bir kız çocuğu gördüğümde ah derim Kanka ah benim hayallerimde belik belikti öyle örer başımın üstüne hâle yapardım kim kesti Kanka söyle bana kim kıydı onca uzattığım düşlerime uyanmak bu kadar umutlarıma cam kesiği sahilde bir kafe gelir gözlerimin önüne karşılıklı oturmuş iki genç yüz ilerde kırış kırış olacağından habersiz ellerinde zarlar geleceğe atıyorlar ne zaman düşeş gelir Kanka bilemedim parmaklar mı beceriksiz yoksa gözlerin buğusundan mı atılmaz o kahrolasıca şans ortaya. yalanlardan örülmüş bir uçan halı götürür bilinmezliğe rüzgârda etekleri uçuşan ben uçuşan hayallerimi yakalama çabasındayım tam tuttum derken parmaklarımın arasından süzülür bu şiir kendime Kanka çam sakızı çoban armağanı sevgiliden ömrüme kalan. Ayvazım DENİZ |
güzeldi
beğendim
tebrikler