Yüreği taşıl Gözleri kazık çakacak hayata Yüzlerinde sözleriyle zıtlaşan Utanç kırmızısı Ayakta tutan adamlığı değil Olmazsa olmazı Daha fazla sömürü Daha fazla kar hırsı
Çayırın üzerinde Doymak bilmeyen bir fil Gülmekse Yabancıl bir fiil Kuşkulu bir tebessüm belki Emeğe kan kusturduğunda
Bildiği En kalleş ayak oyunlarıdır Beslendiği Kan ve zulüm Çöreklenir Karabulut olur Toprağı zayıf bulduğunda
Toprak bile kabul etmez betonlaşan suratını Zalimce kamçılar Sahip olduğu en nadide atını Tek taptığı banknottur Ve her sahifesinde dipnottur “odağı olmak” dünyanın Artı değer kokusu aldığında
Ne önemi var adının Babası kulağına mırıldanmış On sekizinci yüzyıl sonlarında Vahşice Fransız devrimi ile doğduğunda Yedikleri işkembe, Yemedikleri kokuşmuş kursağında
Oysa şimdi sancılanıyor bak Devrime gebe kalmış bir kere Maviler sarmış çürüyen bedenini Son çırpınışları bunlar Bakmayın hala kanat çırptığına
Güneşli günlerden kaçışı yok Bu gün olmazsa da yarın Ne fark eder Belki ekim Belki güzel bir bahar ayında
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KAÇIŞ YOK şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAÇIŞ YOK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.