ÇIRPINIŞ
"Ölüm bahar ülkesi, canda korla yanana
Ne mutlu ki Rabbini, dilde aşkla anana " Uzayan hayalimin, sökümü arasında Tutuşan bir sitemin, kapanmaz yarasında Köpüren çığlıklarım, çaresiz ağlıyorken Zalim arzular beni, dermansız dağlıyorken Yosun tutan kalbimle, güle ağsam diyordum Bende yanan ışıkla, günü sağsam diyordum Beyhude olan yolun, şimdi ortasındayken O zümrüt aynaların, artık arkasındayken Tutuşan çığlıkları, gözlerimle topladım Boğulan sığlıkları, közlerimle topladım Kalbimdeki korkuyla, bir mezarda inlerken Dumansız bir gölgeyi, hazin hazin dinlerken Servinin rüzgârıyla, hülyalardan ayıldım Kararmıştı gözlerim, birdenbire bayıldım Renkler ve ışıklarla, dönüyorken yoluma O sihirli gülleri, sarıyorken koluma Mermer havuzlarımda, artık durabilirim Özlediğim saati, şimdi kurabilirim Ruhumdaki ufuktan, ödüller getirirken Yazdı kalemim, sizi gerçeğe götürürken Esen rüzgârla birden, şifa yaşları döktüm Söktüm içimde olan, vehimleri hep söktüm Derdimle ağlıyorken, ağrılı hülyadaydım Aşkın ıztırabından, bir başka dünyadaydım Beni tanır aynalar, aşkım bezm-i elestti Döktüğüm gözyaşlarım, artık bana serbestti Örtülen sisler kalktı, gözlerimin önünde Ses bekleyen güller ve bülbüllerin yönünde Gül açan bu yüreğim, hicranda geziyorken İnleyen mevsimlerim, zamanı seziyorken Çırpınışımla açan, uzakları dinledim Açılırken yollarım, mısralarda inledim İnlediğim her mısra, sevdamın dökümüydü Dillendiğim her hece, kasvetin sökümüydü Ey Pervâne, sükût et, içten içe çağlama Bak, güneş doğdu sana, yüreğini dağlama |
tebrik ediyorum çok güzel olmuş