hassas davetŞiirin hikayesini görmek için tıklayın HASSAS EŞİK
Çiçek tarlasına diken ekilmez Muhabbet sazına söz ara gönül... Yalnız bu dünyanın kahrı çekilmez Bir arı misali, öz ara gönül. Hakikat aşikâr; zarar da kâr da Marifet yürekte, kalpteki harda Dehlize düşer de kalırsan darda Yunus’dan Veysel’den iz ara gönül. Allah sevdiğini sınar çileyle Şeytan fırsat bilir gelir hileyle İsyana meyilli nefsi lâl eyle Musibet içinde haz ara gönül. Ok hedeften şaşar yayı germeden Dal meyvaya durmaz emek vermeden Davetsiz misafir yere sermeden Düş gerçek peşine; gez, ara gönül... Zirveye bakan göz ser’ine yüktür Haddini bilenin boynu büküktür Ruhların arzusu seyr-u sülüktür Dizdize verecek diz ara gönül. Kudret sahibi O! Ederse murat Allah dostlarına düz yoldur sırat Münkir’in eline Hakk vermez berat Geç hassas eşikten, giz ara gönül. Geç hassas eşikten, giz ara gönül. Mecit-AKTÜRK
değerli söz eri mecit aktürk üstad’a
“cevab-ı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim.” leskofçalı galip bey gönül bu ne başı belli ne sonu sizi davet etsem gelir misiniz burada ne bendir ne de sen konu hüsnüniyet nedir bilir misiniz gönül sırdan ayna latife hoşluk gönül ilk insanda duyulan boşluk gönül ne bilmektir ne de sarhoşluk hakikati arar bulur musunuz bir şiddetli ışık düşse de akla dünyada ayrılmaz karalar akla uyku nisyan gezer rüya yasakla dur dese sınırda kalır mısınız gül iseniz dikeni var diyorlar bülbüle de bir gözü kör diyorlar her bir işi ehline sor diyorlar bir tebessüm edebilir misiniz “enel hak” demeyi tasavvuf sanma sen olsan neylerdin nefsine kanma şeytana hak ver de la kin inanma kıssadan bir hisse alır mısınız bu dünya bir gurbet bir ekim yeri tarlada tohuma ilk bakım yeri ve vatan denilen soy çekim yeri şehidi görseniz ölür müsünüz son durak nerede kabirde midir kabirden alınan haberde midir haberden de gizli kaderde midir kaderi elekten eler misiniz dünyevi başıma bir taş vurdular hassas davet diye beni yordular değerli söz eri size sordular namazımı kılabilir misiniz |
Kutluyorum.