ÂL OLMAZ MI YÂR
Gün olup o canan, dönerse bana
Kuruyan çöllerim göl olmaz mı yâr Ayın şavkı vursa, virane han’a Sevdalı yüreğe, yol olmaz mı yâr Sevdanın dehrinde yakışın olsa Dalga dalga bana bakışın olsa Ak köpüklerinle, akışın olsa Şu çakır dikenler gül olmaz mı yâr N e zaman âh ettim de hele bana Hicran yaralarım sanki bir rana Yazık ettin yazık, geçen her an’a İnsanı mest eden dil olmaz mı yâr Deryadan yazdığın şiiri gördüm Yanakta yaşların ne diye sordum Hayal limanında bergüzar verdim Bana zehir sunsan bal olmaz mı yâr Simanı silemez, dalga gelse de Şavkını alamaz, güneş solsa da Sevda yollarını zaman bölse de Sazımda inleyen tel olmaz mı yâr Deniz gibi sakin, göl gibi sakin Rota ayrılığa, imiş velakin Hasret denizleri, değilmiş tekin Vuslatsız gözlerde sel olmaz mı yâr Kale olsa yürek dayanmaz aşka Sen bana her zaman dedirttin keşke Daha gizli sözün var mı ki başka Senin bu sevdiğin del’olmaz mı yâr Yusuf’u ne bilir, sendeki yürek Sen bitirdin beni hemde gülerek Musalla taşıdır bilsen son durak Gül’e bağlı kalan, dal olmaz mı yâr Lüzumsuz bu gül ki gül’ün kızılı Levh-i kaleminde özlem yazılı Sözcüklere bir bak nasıl dizili Bayrakta ki o renk âl olmaz mı yâr Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
benim güzel ve özel yürekli kardeşim