MUTLU OL ŞİMDİ
Ayrılık denen şu, acı duyguyu
Bak kendinde tattın, mutlu ol şimdi Şah damarıma da, korku, kaygıyı Pıhtı gibi attın, mutlu ol şimdi Bir kez aldırmadın, gözüm yaşına Gün olur da gelir, aklın başına Mutluluk denilen, sevgi aşına Hem de zehir kattın, mutlu ol şimdi Tek bir sözle yıktın, gönül köşkümü Bak haklı çıkardın, bütün kuşkumu Bir halden bilmeze, varıp aşkımı Çokta ucuz sattın, mutlu ol şimdi Neler yaşamışız, geçmişe bakta Bu aşk bitti dedin, hem bir solukta Bilmeden düştüğün o bataklıkta Çırpındıkça battın, mutlu ol şimdi Şimdi durup dinle, kulak ver sese Umrum da da değil, kapıl yeise Aynı gözle baktın, hemen herkese Bir belaya çattın, mutlu ol şimdi Senin gül sandığın, ot, çakır diken Sonunda sen oldun, göz yaşı döken Ardına bakmadan, gidiyor iken Oysa çok rahattın, mutlu ol şimdi Lüzumsuz’un aşkı, gider mezara Belki de kim bilir, geldi nazara Bir sabah vaktin de, gitmek üzere Bana hep dayattın, mutlu ol şimdi Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Bak kendinde tattın, mutlu ol şimdi
Şah damarıma da, korku, kaygıyı
Pıhtı gibi attın, mutlu ol şimdi
Şah damarıma da, korku, kaygıyı" dizesi, bu ayrılık acının bedeni nasıl etkilediğini anlatan çarpıcı bir metafor sunuyor. Şiir, ayrılığın ardından gelen yalnızlık ve içsel fırtınaları işliyor, yoğun bir duygusal yoğunluk taşıyor.