SANMA Kİ TEK YOLCU SENSİN
Göze çarpan tüm gerçek
Kimine göre bir hayal Çoğuna göre düzensiz bir olgu Her yanı seyrelmiş Bir o kadar yeknesak Baştan sona yaşarken anı dolu dolu… Dümeninde iken ömrün Sanma ki tek yolcu sensin Binen, dolan güverteye Dalgaları alır götürür Bu değil mi doğanın kanunu. Kuralları yadsınamaz bu düzenin; Yakan, yıkan Yeri geldi mi elinden tutan. Bir o kadar raconu insan olmanın Ve tüm kanıksadıkların, Ne kadar inkâr etsen de Uzağında duramazsın adım adım Arşınladığın o yolun. Tutsağı mısın Hükmeden mi Ne fark eder Bildikten sonra kendini Yeter ki hükmet varlığına Nezdinde koruduğun, kolladığın Tüm yankılarını o doğrularının. Hükmederken de unutma asla varlığını Kurduğun o hükümet sadece; Senin hükmettiğin ne varsa Kralı da sensin veziri de Tüm o yenilgileri de Yeri geldi mi sineye çekersin. Rakımı yüksek bu şehrin Popülâsyonu bir o kadar engin ve derin Marjinal tüm oluşumlar Katkıyı da sağlar Dermanı da olur yaraların, Hangi yaralar mı? Hani düştüğün ve her yerini parçaladığın Gecelerce ağladığın Uğruna perperişan tüm o sanrıların. İstediğin kadar bağır avaz avaz Gönül bu; Ne nazı diner ne de sonlanır tüm o niyaz Derin bir açılım yürekten yüreğe Uzanan o yol Ruh eşi, ruh ikizi Ne dersen de Yeter ki duyumsa aşkı. |
Özlem Demirkaya &*.*&