Köpükler...
kumsalın kenarında izliyordum denizi
ılık birer öpücük konduruyordu ayaklarıma minik minik dalgalar beyaz köpükleri ölüyordu çakılların arasında kumsalda ağlaşan denizyıldızlarına hayat veriyordu ufuklarda çarşaf gibi ağırlıyordu mutlulukları ucu bucağı belirsiz deniz köpüklerde hevesler ölürken geri çekiliyordu mutluluğu arayan yürek var mı diyerek mavilikler ağlıyordu kumsalın kenarında martılar çığlık çığlığa feryatlarda tüm canlılar kendi derdinde; ben kendi derdimde ıslak ıslak mutluluğu bekleyen bir yürekle köpüklerin tanelerinde arıyorum umutsuzca kumsalda ölmek istemeyen bir köpüğü bekliyordum bana ait olmayı düşleyen bir mutluluk çakıl taşları çok hoyrat; hemen öldürüyor köpüklerini kumsalın incecik taneleri daha merhametli geri çekilen ölü dalgalar köpüklerini bırakırken yaşlanmaya yüz tutmuş yüreğim gözlerime aktı son demine çeyrek kala bir köpüğü yakaladı başını sol tarafa eğmiş ve "ben senin için geldim" der gibi bakıyordu zaman durdu o anda ve saniyeler saatlerden çekildi zamanlarım boşaldı siyah ufuklar yarıldı maviliklerin ötelerinden bir titreyişin kuytularına düştü yüreğim yıllarca mutluluk bekleyen sessiz çığlıklarım ıslandı tek köpüğün sonsuzluğuna sığındı kaldı yıllarca beklemelerim yordu belki kumsaldaki kum tanelerini belki umutsuzluğumun ağırlığında ezildi milyoncası dualarım kabul oldu kumsalımda ölmeden bana bakan bir köpük bekliyordu yüreğime sığdırdım bakışlarını; ruhum yandı da yandı kırılmaya yüz tutan hayat ağacımın köklerine bir köpüğün sonsuzluğunda mutluluk aktı... Metin Kaya İLHAN Faroz TRABZON |