Yokuşa Doğru Fırlatılan Taş
yaz gelince yokuşa doğru fırlatılan taş
çocuk saksısında adam büyütüyorlar halının altına itilmiş hiç bir duygu yok şimdilik göğü kirletmekle meşgul adımlarını sayıyoruz gelmedik mi yoksa yoksak kim bizden bizi çalabilir ki aklı endişelendiren sabırdan bir intikam yaratmak kendine sözcüksüz içinin boşluğunda kıvamı artarken yalnızlığın taş bağrına yapışan kelimeleri temizlemek asıl vazifen şimdi bu yay buraya kadar gerildi kalbine sapladım hiç olmamışlığı yan gelip sırlarını paylaştım bir yoksulluk çöktü üzerimize tanecikler ağlatıyordu sözlerimizi duygularımı sonsuz bir hiçliğin içine atıyorum yitirdiğimiz kalabalıklar artık yok menekşeler parkına giden yolda tüketilmiş eski bir aşkı sınıyorum ruhumla öpüşerek geçiyoruz sonbaharları içimi bulut sanan ellerin yükseliyor göğe orada yanaklarımı sızlatan acılar var anımsatıyor düşen tatlı su balığının suda kıvranışını ölüyorlar mı diye soruyor yerden bitme ölüyorlar bizden yakın bizden çok bizim gibi. |
sözcüksüz içinin boşluğunda kıvamı artarken yalnızlığın
taş bağrına yapışan kelimeleri temizlemek
asıl vazifen
işte muhteşem dizeler ve uğr böceğine layık bir şiir kutlarım saygılar