bugün senden gitmek geldi içimden
bütün gece arar durursun limanın çevresinde
önce dalgalı yüzünden başlarsın; denizin bilerek, bilmeyerek kayaların, uğultuların, çakılların arasında başlarsın; ölmeye yaşlı bir balıkçı ağıtlar filan çekip giden yalnızlığın bir ucundan hani her yerde kimsenin bilmediği, herkesin biraz daha dayansan biraz daha gece uzasa birazdan sabah olmasa mesela ellerin de kaybolacak temmuzun ortasında sen ki uyumaktan korkarken sen ki umutların tükenirken fırtınanın etrafında sen ki düşlerin bir ağaca çivilenirken şimdi ... bilen de yok kim okşuyor yakamozların ruhlarını bütün gemiler çekip gittiğinde tıpkı bir tavan arası gibi dağılırsın; acılarının öyle beyaz, öyle uzun fırtınalarda savrularak, üşüdüğün gecelerde başlarsın; özlemeye yürüyorsun, yan yanasın yatıp, sıçramalar filan yalnızlığın tıka basa doldurduğu gecelerde biliyorsun artık bilmediklerini, herkesin hani biraz daha dayansan yükselsen daha yükseklere gözlerin de karışacak yıldızlara birazdan kıyamet kopmasa mesela gökler de kayıp gidecek sessizce ... herkese kendi acısıyla seslenin: herkes kendi acısıyla tanısın birbirini... 29/07/2014 İstanbul zekiçelik fotoğraf:kadrikarahan |
özgün söylemler dikkat cekici
özlenesi bi anlatım
iyi siir belli eder kendini, iyi şair de
selam ile...