Tüm aşkları barışa katık o yüzden gök mavi maviye adanan hayatlar hep siyah kaldı dudaklarımdaMasum bir öyküydü çocukluğumdan sızanlar Körkütük gecenin gergefine işlenen… Yarım yamalak dilbaz bir kadın gibiydi aşk Hınca hınç doluydu gözlerinde tufan Öfke kadife çiçeği kokusu gibiydi buram buram Tensel tecrit odalarına prangalar vurulmuşçasın hükümlü Türküler geçiyordu gemiler yaktıran Ve aşkların dilinde dört duvar hükümlü lehçesi Kaç sevda eskidi mavinin sürgün yemiş çocukları gibi Kaç mavi sürgün yedi düşleri ertelenmiş ben gibi Ah çocuk kalan biz miydik asırlık ağacında sallanan Cellâdım kendime yabancı kalan ülkem miydi? Yoksa ben mi yabancı kaldım ülkemde Kuytu bir yalnızlık asırlık masallarda firuze renkte Masallar ülkemde hep yabancı iklimde Ve biz mavi yürekli devler özgürlüğe hasret Onlar mavinin kara yazgılı çocukları Yarım kalan öykülerde kül Suskun dillerde geçeğin ta kendisi Yedi renkli karanfil nefesi Yedi tepeli şehrimde İstanbul gibi sessiz Haydi! Yum gözünü masalı çalınan çocuk Kanadı kırık uykularında uyu da büyü Kim bilir kaç öykü astık darağacına Kaç çocuk öldürdük nifak tohumlarına gebe İşte! O yüzden nefret dökümlü doğumlar başladı Ben bir öyküyüm hayat ağacında ölümü içen Beklide denizini kaybeden martıyım kanadı kırık Ya da sabır tanesiyim çocuk lisanında çekilen mahmudiye düzkaya |