CİNAYET KADIN !...( III )Namus denen o biricik medarı iftiharını Eğer unutursan olur olmaz kimliksiz yürekler de Boşuna kızarsın nasıl çaldırdığı için sen onu feleğe Gözün gibi baktığın halde ona ruhunun sırlar evin de O denli ölmezdin şimdi kendini zayi etseydin bile… Sevgi yoksunluklarının zamanların da iken sen Uzun hasret yılları yaşadığın için çok evvel ki senelerden Dolanmışsın iyice gitgide şaşı ruh hallerinin hakimiyetinden Ölümlerinin tarihçesi bu denli nedenlere dayanıyorsa eğer, Bugünkü kısır günlerini, şu an yaşaman gayet mukadder… Ahhh !... Bir zamanların cinayet tenli ölüm kadını ahhh ! ,sen; Bilmez misin ki sana umut olacak tüm çarelerin, Mevsimleri gelse bile, onmaz yine de sende ki kangren ! İnsan batar diplere ama şöhreti kalır yukarılar da Lakin yapmışsın her türlü faili hiç dönülmeyecek yollar da… Önceden hissedilirse de kimi gizem yüklü gerçekler Erken yaş yüzünden bir kez avlamış seni o tür çaresizlikler Ve ölüm nişanlı tenini aşk yüzünden tuzaklara yem etmişler… Bir meta gibi olup dondurulmuşsun en dişli yerler de Düşmüşsün aç ruhların ocağına, tokluğu aniden görünce Yelkenlerini açmışsın üstelik tatlı sular da acılar ülkesine Bilmeden fora etmişsin yelkenlerini şöhret tuzakçılarının istikametine… Bak ruhu yenilmiş dostum, bak sen bana! Bitmiş o iştahlı mazin, iştahlı yılların bitmiş artık anlasana Hayatından geçerken bugün senin için sana sen oldum Yaralarını anlatırken bir bir öyle, inan kendimi zor tuttum Hatta tutamayıp bir kısmını da, Senin gibi insanların varlığına ihanet eden, Tüm hayatların üstüne kustum… Sen yaşadın bütün bunları, söyle sonunda sen ne oldun ? Bak gör ki işte, karşılıksız hoş görüler şimdi ne kadar çok uçurum ! Eskidendi o çıkarsız toleranslar eskidendi ahhh ! “Eskidendi eskiden” onlar ey ölüm ruhlum Eskidendi hep onlar ey yenik ruhlu dostum !... Yaşamışsın en uğursuz günleri ham koparıldığın zamanlar da Eskitmişsin iyice kendini zaten bu yorgun yürekle Ölümle dost ol bari geri kalan günlerinde Yaz kendini taptazecik tenlerin sevdalı gönüllerine İbretlik ol körpe sınıflardan mezun bir takım genç aleme Uğramasınlar senin gibi onlar da bari aynı soysuz akıbete !… Her türlü sevda bulaşığı sosu kokan şu İstanbul’un, Kanserli pavyonlarında iyice virane olmuş o kırık ruhun, Fal taşı gibi parlarlardı, ilk zamanları tomur bakışlarının cilası Kalmadı mı ki hiç, aç’lıktan arzuları morarmış bir sevenin, Kendini sonların başın da durdurup sonra yine en başa sürüklenmektesin… Ama yine de sen bence, Başından sonuna kadar kaderli ihmallerin kibirsiz eserisin Kaderinin çektiği anlaşılmış oldu artık hataların tetiğini Üstelik de asla sevgisiz uyumaya alışkın değilmişsin... Alış istersen madem ki yakında asude bir yalnızlık çekeceksin O konuda da sen hem suçlu, hem de müştekisin. Ancak sınıfı geçmek için azaldı senin vaktin Belki de Allah tutarsa elinden o sınavı da geçersin… ( Devam edecek…) İ.HAKKI GÜRCANOK |