HAKKINI HELÂL ET BEBEK
Ninnin bomba sesleri, vatanın Filistin’de
Göğsünden ak sütünü emerken düştü anan Baban, bacın ve abin birbirinin üstünde Soykırıma uğradın, seyrederken Müslüman Tahrif edilmiş Tevrat sana ölüm mü biçmiş? Yahudi canavarı seni hedef mi seçmiş? Delik deşik hâlini görüp kendinden geçmiş Istırapla inliyor sinelerdeki iman Sen ki cennet kokardın; paramparça ettiler Soldu ipeksi tenin; gülerek seyrettiler Minicik bedenine ne hakla kin güttüler? Ne olur kerem eyle, “Medet ya Rab, el aman!” Melek kanatlarında yükselirken semâya; Bulut olup düşüyor gölgen güneşe, aya Cemre değil, kan indi şimdi toprağa, suya Kıyamete beş kala çığlık çığlığa zaman Ne işe yarar artık dövsek de dizimizi? Duamız kurtarır mı acep vebâlden bizi? Gel, hakkını helâl et, suçlama aczimizi Tükenir, mahvoluruz bize ah ettiğin an Şikâyet et Allah’a, bomba atan elleri Zalimden yana çıkan çatallaşmış dilleri Körpecik cana kıyan, taş kesmiş gönülleri Hiçbiri bulamasın azap vakti tek liman Mücella Pakdemir |
İçim sızladı...
Ve dünya yalnızca seyrediyor....
Hani Birleşmiş Milletler vardı.
Asker göndereceklerse ön safta olurdu hep Türkiye.
Kore'ye, Afganistan'a, Somali'ye gönderdiler.
Suriye'ye ramak kaldı...
"Ben asker göndermeye hazırım" diyordu malum kişi...
Ama ne oldu?
Neden sustu herkes...
Irak'a, Libya'ya, Suriye'ye demokrasiyi(!) yerleştirdiler...
Filistin'de, Gazze'de ise...
Zaten var ki öyle bir gerek görülmüyor...
Demokratik bombalar atılıyor çocukların üstüne...
Allah belalarını versin...