Ankara Sokaklarında Sensizlik
Bazen gitmek gerekir diyerek Fethiye’den çıktım yola
Yüreğimde ne var ise bıraktım giderken sana Senden kilometrelerce uzaklaştığımı sanmışım oysa Ne yazık ki gitmeler de çare değilmiş. Ne kadar uzaklaştıysam tüm yollar yüreğine çıktı, Gittikçe tekrar sana geleceğim Çok yalnızım Ankara sokaklarında… Sensizliğe, hasretine özlemlerine alışamasam da Yokluğunda alıştım gözyaşı dökmeye Yine ağlama zamanı şimdi Gözyaşlarım ıslatırken kirpiklerimi Gecenin alaca karanlığında karışsın diye haziran yağmurlarına Attım kendimi Ankara sokaklarına… Yürüyorum yağmur altında Düşen her yağmur damlası ruhumu okşuyor Saçlarımdan tenime süzülüyor Sanki tüm vücudumu sen sarmışsın Yanı başımda hayalin beni takip ediyor Sokaklar bomboş, Sabahın habercisi horozlar çoktan ötmeye başlamış Mis gibi simit kokusu geliyor fırından Bense ellerim ceplerimde Çaresiz serseri gibi yürüyorum Ankara sokaklarında… Hangi yöne gideceğimi bilmiyorum Ayaklarım yorgun, bedenim kırgın Gözlerimden uyku akmasına inat Geceye inat Hayata inat Kim bilir bu saatte aklında bile değilim Sana inat Hayallerimi yükledim sırtıma Sağanak yağmurun altında Hayalin yanı başımda seni düşünerek Sensiz yürüyorum Ankara sokaklarında… Yağmur şiddetini artırdıkça düşünüyorum seni düşlüyorum Takatim kalmadı ayaklarım yürümez oldu Girdiğim sokakta hala gece lambaları yanıyor Hiç bir hareket yok buraya sabah olmamış Köşe başında koca bir çınar ağacı tüm iştihamı ile beni çağırıyor Oturup gövdesine sırtımı yaslayarak Başımı iki elimin arasına alıp sigaramdan derin bir nefes çekiyorum Adeta seni içime çeker gibi Aklımdasın ya! Başım her zaman ki gibi önde Sigara dumanı gözlerimi yakıyor Sen hayalimdesin Bu saatte bu yükü, sensizliği kaldıramıyorum Ve Gözyaşlarım yağmura karışırken Avuçlarıma sen diye dökülüyor Ankara sokaklarında… Gitmeler de çare değilmiş çok özledim seni Gücüm yeter mi bilmiyorum Dayanabilir miyim sence? Her an hayalini gözlerimin önünde tutup Yokluğunda sanki yanımdaymışsın gibi Hissederek, ten kokunu alarak Bir günü daha bitirebilir miyim? Çaresizce sensiz Ankara sokaklarında… Sensizliğe, çaresizliğe ve yokluğuna alışamadım Alıştım ama sen yanımda yokken varmışsın gibi davranmaya Alıştım hayatımda ki yaşam denilen sahnede Yalandan da olsa mutluluk oyunu oynamaya. Perde bugün de yeniden açılacak Aynı oyun tekrar edecek sil baştan Yokluğuna yine isyan edeceğim Sen sevgimin büyüklüğünü özlemimi anlamayacaksın Neden isyan ettiğimi bilmeyeceksin Çünkü sen! Mutluluk oyunundasın! Şu an kilometrelerce uzaksın bana Ve ben çaresizce dolaşıyorum sensiz Ankara sokaklarında… Çok uzakta olsam da senden korkma sakın Zifiri karanlıklarda pencerende yıldız gibi parlayacağım Beni yalnızım da zannetme Alıp verdiğin nefes gibi seninleyim Gölgen gibi takipte Canında can’ım… Seni unutur muyum sandın? Nasıl unuturum? Adını yazıyorum her köşe başına Ankara sokaklarında… //Eğer gitmeler çare olsaydı, şunu bil ki unutursam seni gönlümün bir tek eşi ölüm bana yar olsun…// Mustafa KARAAHMETOĞLU Ankara, 28.06.2016 Şiirime nefesi ile can veren sevgili kardeşim Nurefşan’a çok teşekkür ederim. |
gece sessizliğinde can yakan şiirlerde kendi sokaklarında mutluluk değilde
hasret çığlıkları yazılmasına..
sevgili şair böylesine derin bir aşka yaşatılan haksız bir iç çekiş bence
bir erkeğinde ağlayabileceğini o kadar mütevazi o kadar etkin
işlemişsiniz ki ...
hissetmeyen yürek yazamaz yazsada hissettiremez duygular etkindi
saygı ve selamlarımla...