Biraz SenHayat; Acı tarafı bahanelerle örtülü bir diken. Ve fazladan aza, Gerçekten yalana sürükler seni sürgünlüğün, Dudaklarında tebessüm. Yoktu. Zamanın kirlettiği insan, Hayallerine bakıp eskidendi deyişler. Gerçek seni bekliyordu yarında. Yarım kalanda. Hiç birşey benzemiyordu eskiye. Eskiden eksilen yeniye. Yaktığın ışıkların sönmesi nedir bilir misin? Hayatın insan rolünde attığı onca terk edilmişlik Ve içinde biriktirdiğin vedalar bile sahteydi Gökyüzü kestiremediğin kadar uzak, İlaç sandığın aşk, Zehirden ibaretti. Öldün saatlerce. Sandığın kadar uzaktı mutluluk. Sen o değildin. Başkası kadar olan. Sen kalabalık içinde bile yalnız değilken, Yazdığın satırlar kadar okunmadın. Ellerin tutulan kadar bırakılan, Gözlerin bakılan kadar, İhanete uğrayandı. Her gün tanıştığın 24lüklerle. Zaman yalanlarla avuttu. Çaldı senden kendini. Bulamayacağın herşeyin, Kırık bir aynada olduğuna inandırdı. Bakmaktan korktukça baktık, Yeni bir yarında devrildik. Ya ayna yalan söylüyordu Yada sen, sen değildin artık. Arkanda bıraktığın yıkıntılar Ve yıktıkların. Hayattan zafer sanıp çaldıkların. Ve anlık sevinçlerine mutluluk dediğin, Herşey kadar anlamsızdı herşey. Günahların sevaplarına ihanet ediyor Ve sen hiçliğinle, Hiç olmamış kadar, Soğuyordun. Ekşiydi tadı hayat. Biraz sen. Biraz senden kalan. Ben güvenerek aldatıldım, Üşüyorum derken yakılan, Bir tutsaktı çaresiz baktığım, Severek kaybettim, Biraz sen kadar, Bana senden kalan. En büyük armağandı, İnanarak yanılmak. Vesselam. |